2021 yılı 1 Mayıs’ı, Covid-19 salgınının gölgesinde ve ekonomik krizin derinleştiği bir ortamda yaşanmaktadır. Zor dönemlerden geçiyoruz. Ancak milli devletlerin ayağa kalktığı, ABD merkezli emeğin ve emekçinin sömürüldüğü emperyalist düzenin yıkıldığı bir döneme de giriyoruz. Tıpkı Kurtuluş Savaşı yıllarımızdaki zorlu ama aynı zamanda gelecek dolu günler gibi.
O zor yıllardan çıkarak nice mühendisler, mimarlar, bilim insanları yetiştirdik.
Nice fabrikalar, demiryolları inşa ettik ve bir gelecek kurduk.
Şimdi de ülkemiz zor ve gelecek dolu bir süreçten geçmektedir.
- Ülkemize yönelik Doğu Akdeniz’de ve Karadeniz’de gelişen tehditlere ABD’nin taşeron örgütleri; PKK ve PYD’nin Mehmetçiğe sıktığı kurşunlara, içeride bozgunculuk faaliyet yürüten FETÖ enstrümanlarına karşı birlik ve beraberlik duygularıyla mücadele etmeliyiz.
- 1980 sonrası Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme Programı adı altında ülkemizin üretici kesimleri değersizleştirilmiş, “üretme, dışarıdan ucuza al” yalanıyla günden güne borçlanmaya ve ekonomik krize sürüklenmiştir. Gelinen son noktada neoliberal sistem içerisinde yine çözümler aramak çözümsüzlüktür. “Çözümler” işçinin işine, üreticinin ekmek teknesine göz dikilmesi olamaz. Bu kriz ortamından Türkiye’nin birikimine güvenerek kamucu planlı ekonomi ve üretim seferberliği ile çıkabiliriz.
Üretimin merkezinde olan Türk Mühendisi’nin, Mimarı’nın, Plancı’sının, İşçi’lerinin emeği ve emekçi Türk Milleti’nin fedakarlıkları ile zorluklara göğüs gereceğiz.
Bu zorluklara göğüs gererken üretimin tüm kademelerinde ve çeşitli alanlarında çalışan emekçilerin özlük haklarının korunması, insanca yaşamının güvence altına alınması, meslek hayatında karşılaşılan kötü muamelelere ve taşeronlaşmanın yarattığı olumsuzluklara karşı mücadele en temel meseledir.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüz Kutlu Olsun!
Teknisite Yayın Kurulu