Dünya Meteoroloji Örgütü, eşiğin aşılmasının şimdilik geçici olduğunu söylüyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) aktardığı kadarıyla, Dünya, yüzde 50 ihtimalle 2026 yılından önce en az bir yıl boyunca Sanayi Dönemi öncesindeki seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerine çıkan küresel ortalama sıcaklıklar yaşayacak. Önümüzdeki beş yıl içerisinde tanık olacağımız ve aşırı sıcak bir yıl anlamına gelen bu artış geçici olacak.
İngiltere’de bulunan Met Office’te bir araştırmacı ve WMO’nun Küresel Yıllık ve On Yıllık İklim Güncellemesi Programı’nda yönetici olan Dr. Leon Hermanson, “1.5 santigrat derecenin üzerine çıkan yalnızca bir yıllık aşım, Paris Anlaşması’nın sembolik eşiğini ihlal ettiğimiz anlamına gelmez; fakat 1.5 santigrat derecenin uzun bir süre boyunca aşılabileceği bir duruma daha da yaklaştığımızı ortaya koyar” diye izah ediyor.
SICAKLIK REKORU ÇOK YAKINDA TEKRAR KIRILABİLİR
WMO, bununla birlikte önümüzdeki beş yıldan en az birinin en sıcak yıl olma rekorunu kırma ihtimalinin yüzde 93 olduğunu ifade ediyor. Kayıtlardaki en sıcak yıl 2016 idi.
Küresel sıcaklıklar, 2021 yılında ortalamanın 1.1 santigrat derece üzerindeydi. Peş peşe yaşanan ‘La Niña’ (küresel ölçekli fırtına) olaylarının küresel sıcaklıklar üzerinde hafif bir soğutucu etkisi oldu; fakat bu yalnızca geçici bir rahatlama yarattı. Buna karşılık gelen 2016 gibi bir El Niño yılı, muhtemelen çok daha sıcak olacaktır.
WMO Genel Sekreteri olan Profesör Petteri Taalas, “1.5 santigrat derece sınırı rastgele bir istatistiksel veri değil” diyor: “O, iklimsel etkilerin insanlar ve aslında bütün bir gezegen için git gide daha zararlı bir hale geleceği noktanın bir işareti niteliğinde. Sera gazı salmaya devam ettiğimiz müddetçe, sıcaklıklar artmaya devam edecek. Kuzey Kutbu’nda görülen ısınma orantısız derecede yüksek ve orada olan şeyler hepimizi etkiliyor.”
Yayınlanan raporda, ayrıca, Avustralya’nın 2022 yılını ortalama olarak daha kurak geçireceği öngörülüyor.
ÇOK KISA SÜREDE AŞIRI DÜZEYDE BİR ISINMAYA NEDEN OLDUK
Melbourne Üniversitesi’nde iklim bilimi alanında öğretim görevlisi olan ve araştırmaya dahil olmayan Dr. Andrew King, “Bu güncelleme, gezegeni ne kadar süratli biçimde ısıttığımızı vurguluyor. Paris Anlaşması’nın kabul edilmesinden beridir yalnızca altı buçuk yıl geçti ve yakın gelecekte 1.5 santigrat derece küresel ısınma sınırının çok kısa bir süre için aşılabileceğine ilişkin tahminlere rastlıyoruz” diyor.
King, “Paris Anlaşması, uzun vadede küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin ve tercihen 1.5 santigrat derecenin altında tutmayı amaçlasa da yalnızca bir yıl boyunca olsa dahi 1.5 santigrat derece sınırını aşma ihtimali kaygı verici” diye ekliyor. ARC İklim Sistemleri Bilim Merkezi ve Yeni Güney Galler Üniversitesi’nde görev yapan ve araştırmaya dahil olmayan Profesör Steven Sherwood da bu konuda King’le hemfikir.
Sherwood, “Hedefi gerçekten aşmak için, ‘normal’ geçen bir yılda bile 1.5 derecelik sınırın üzerinde olmamız gerekir ve bu çok daha az muhtemel. Buna karşın, yayınlanan rapor bizlere bu eşiğe kaygı verici biçimde yaklaştığımızı hatırlatıyor” diyor.
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin öngörülerine göre, küresel emisyonların 2025’e varmadan zirveye ulaşması ve bunun ardından uzun vadeli ısınmanın 1.5 santigrat derece sınırlarında kalması için süratle azaltılması gerekiyor.
King, ”Sera gazı emisyonlarımız hâlâ rekor seviyelere yakın düzeylerde ve emisyonları net sıfıra indirinceye dek küresel ısınmayı yaşamaya devam edeceğiz” diyor: “Eğer Paris Anlaşması’na sadık kalma şansımız olacaksa, acilen hızlı ve sert bir şekilde emisyon azalmaya ihtiyacımız var.”
DUVAR