Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, video konferans yöntemiyle katılım gösterdiği 3. Türk-Alman Enerji Forumu’nda yaptığı konuşmada, Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu belirtti.
İkili ticaret hacminin geçen yıl 38 milyar dolara ulaştığını aktaran Dönmez, bu dönemde Almanya’nın 16 milyar dolar ile Türkiye’nin ihracatında birinci, ithalatında ise 21,7 milyar dolarla ikinci sırada yer aldığını kaydetti. Türk-Alman Enerji Forumu’nun 2018’de gerçekleştirilen ikinci toplantısının, enerji alanındaki iş birliğini artırdığına işaret eden Dönmez, açıklamasına şöyle devam etti: “Forum kapsamında oluşturulan 5 çalışma grubu tarafından, iki ülkenin kamu ve özel sektörünün enerji alanında iş birliği yapabileceği alanlar ve odaklanabileceği projeler üzerinde yoğun çalışmalar yürütülmekte. Salgına rağmen, çevrim içi toplantılar ve çalıştaylar yardımıyla başta yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği olmak üzere, enerji altyapısı, elektrik ve gaz piyasalarında yapılan düzenlemeler ve termik santrallerin esnekleştirilmesi alanlarında bilgi birikimi ve tecrübeler paylaşıldı.
Bundan sonraki süreçte de çalışma grupları tarafından yürütülecek faaliyetlerin somut projelere ve iş birliklerine dönüşmesini temenni ediyorum.” “Yatırımlar, Türkiye’ye duyulan güvenin en büyük göstergesi” Bakan Dönmez, 2019 yılı itibarıyla Almanya’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği yatırımların 13 milyar doları aştığını belirterek, yaklaşık 7 bin Alman şirketin, uzun yıllardır Türkiye’de yatırımlarını sürdürdüğünü aktardı.
Alman şirketlerin Türkiye’de özellikle yenilenebilir enerji alanına sağladığı katkıların önemine dikkati çeken Dönmez, şu ifadeleri kullandı: “Bu şirketler, ortaklarıyla birlikte ülkemizin enerji sektörüne yaklaşık 25 milyar avro yatırım yaptı ve 15 binin üzerinde istihdam sağladı. Bu rakamlar, Alman şirketlerin ve yatırımcıların sektöre ve Türkiye’nin ekonomisine duydukları güveni gösteriyor.
Ülkemizin yenilenebilir enerji kurulu kapasitesinin 2002’deki 12 bin megavat seviyesinden, nisan sonu itibarıyla 51 bin megavat seviyesine ulaşmasında bu şirketlerin önemli katkıları oldu. Bununla birlikte, 2017’de gerçekleştirdiğimiz bin megavatlık Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) rüzgar enerjisi ihalesini Siemens’in dahil olduğu ortaklığın kazanmasının ardından, 2019’da bin megavatlık ikinci rüzgar ihalesinin 500 megavatlık kısmının Enercon, diğer 500 megavatlık kısmının ise EON’un ortak olduğu Enerjisa tarafından rekabetçi fiyatlarla kazanılması bizler için mutluluk vericidir.” Dönmez, bu yıl içerisinde güneş santrallerine yönelik yeni bir YEKA-GES ihalesi daha başlatmayı hedeflediklerini belirterek, Alman şirketlerin söz konusu ihalelere katılımını beklediklerini söyledi.
Yenilenebilir enerjinin payını artırırken, doğal gaza yönelik altyapı yatırımlarına da hız verdiklerini vurgulayan Dönmez, 5 milyar metreküp seviyesine ulaşan yer altı depolama kapasitesini 2023’te 11 milyar metreküpe çıkarmak için çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Dönmez, doğal gaz piyasasında rekabeti daha ileri seviyeye taşımak ve özel sektörün payını artırmak için mevzuat çalışmalarını bu yıl tamamlamayı hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti: “EPİAŞ bünyesinde 2018’de devreye giren Organize Toptan Doğal Gaz Piyasası’na ilave olarak, dün itibarıyla faaliyetlerine başlayan Vadeli Elektrik Piyasası ve ekim ayında faaliyetlerine başlaması öngörülen Vadeli Doğalgaz Piyasası ile ‘milli enerji ve maden’ politikamızın öngörülebilir piyasa başlığı çerçevesinde önemli adımlar atıyoruz.
Bu vesileyle, Alman yatırımcıları, sadece yenilenebilir sektöründe değil, önemli fırsatlar barındıran doğal gaz piyasamızda da daha aktif olarak yer almaya davet etmek istiyorum.” “Hidrojen alanında Türkiye ile somut olarak iş birliği alanları mevcut” Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ise Türkiye ile Almanya arasında enerji sektöründeki iş birliğinin geliştirilmesi ve yeni adımlar atılabilmesi için büyük bir potansiyel olduğunu, bunun enerji dönüşümü ve iklim değişikliğiyle de yakından ilişkili olduğunu söyledi. Uzun yıllardır sürdürülen başarılı iş birliğinin karşılıklı güven oluşturduğunu vurgulayan Altmaier, “Artık çok daha fazla yenilenebilir enerjiden bahsedeceğiz ve bahsetmemiz gerekecek.
Çalışma gruplarının da yenilenebilir enerji ve yeni teknolojiler, jeotermal soğutma gibi konular üzerine eğilmesi sevindirici. Enerji verimliliği, enerji altyapısı, elektrik ve doğal gaz piyasalarının düzenlenmesi ve termik santrallerin düzenlenmesi de konuşulacak konular arasında.” değerlendirmesinde bulundu. Altmaier, AB’nin Yeşil Mutabakatı’nın gerçekleştirilmesi ve Almanya’daki iklim dönüşümünün fiilen uygulanabilmesinin birçok yeni iş imkanı sunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Bu Türk şirketlere de yeni yatırımlar için çok büyük olanaklar yaratıyor.
Türkiye’deki yeni yatırımlar için de önemli bir perspektif sunuyor. Almanya olarak yenilenebilir enerjiye çok büyük yatırımlar yaptık. Ancak birincil enerji ihtiyacımızın yüzde 75’i halen başka ülkelerden temin ediliyor. Petrolü tamamen ithal ediyoruz. Doğal gazın yüzde 75’ini ithal ediyoruz. Taş kömürü ithal ediyoruz. Bütün bu enerjinin Almanya’da üretilmesi mümkün değil. Dolayısıyla gelecekte de yenilenebilir enerjide çok yakın bir ilişkiye ihtiyacımız olacak.” Türkiye’nin ulusal hidrojen stratejisi alanındaki çalışmalardan haberdar olduklarını belirten Altmaier, bu alanda iş birliği yapmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: yeraltihaber.com