EN YENİLER
Milli hava platformları Türk mühendislerine emanet
Bayraktar TB3 SİHA, 9'uncu test uçuşunu tamamladı
Türkiye'nin savunma sanayisindeki son durumu
Milli Helikopter Yakalama ve Transfer Sistemi KUŞKAPANI Kabul Testlerini Tamamladı
Savunma Sanayii için Eğitim Kurumu Örnekleri Geliyor
Türkiye'nin Güneş Paneli Üretimindeki Sıradaki Hedefi İkincilik

Taşkın öncesi

DR. KUBİLAY KAPTAN

Bana çok sık şu sorulur: “Hocam, bu afetlerde neler yapılacağıyla ilgili önceden kimse uyarıda bulunmuyor mu?” diye.

Bugün, bu soruya benim veya konusunda uzman kişilerin yazdığı sayısız rapor ve makaleden değil bizzat bir kamu kuruluşunun hazırladığı rapordan örnek vererek cevap vereyim.

Raporu hazırlayan: T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI

Raporun ismi: “SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BATI KARADENİZ HAV ZASI TAŞKIN YÖNETİM PLANI”

Raporun hazırlanma tarihi: TEMMUZ 2019.

Bu raporda Kastamonu iline ait 607 adet yerleşim yeri taşkın tehlikesine göre incelenmiş ve sadece 21 yerde taşkın riskinin bulunduğu belirtilmiştir. Bu yerleşimler ve riskli bulunmalarının nedenleri şu şekildedir:

  1. Tarihi taşkın olması ve yerleşimin alüvyon sahası içerisinde olması nedeniyle riskli alınanlar: Araç, Azdavay, Çatalzeytin, Cide, Doğanyurt, İhsangazi.
  2. Yerleşim alüvyon sahası içerisinde olduğu için riskli alınanlar: Iğdır.
  3. Strahler 3 mertebesindeki dere üzerinde kaldığı için riskli alınanlar: Samatlar, Yeşilova, Yunusköy.
  4. Yerleşim merkezi nüfusu 2000’in üstünde olduğu için riskli alınanlar: Bozkurt, Pınarbaşı, Devrekani, İnebolu, Şenpazar, Seydiler.
  5. Alüvyon içindeki nüfus 100’ün üstünde olduğundan riskli alınanlar: Kumluca, Kasaplar, Laçin.
  6. Denize mansaplanan kıyı dereler üzerinde kaldığı için riskli alınanlar: İlyasbey, Gemiciler.

Sadece 21 yer riskli kabul edilse de Bozkurt ilçesi de bunlardan biri olarak listede yer almış ancak Bozkurt’a bağlı hiçbir yer riskli olarak kabul edilmemiş. Sadece Bozkurt’un merkezi riskli olarak alınmış. Rapordan okumaya devam edelim:

“Ezine Çayı Kastamonu ili Bozkurt ve Abana ilçelerinden geçerek Karadeniz’e mansaplanmaktadır. Dere yatağı taşkın öncesi eğimi Bozkurt ilçesinde, ortalama binde 11 ve Abana ilçesinde binde 8 olmaktadır. Ezine Çayı sağ ve sol sahillerinde yoğun yerleşim ve ticari alanlar mevcuttur.”

“Ezine Çayı üzerinde yapılan incelemelerde ve hazırlanan 1 boyutlu modelde 500, 100 ve 50 yıllık taşkın tekerrür debileri için taşkın ihtimali olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple 2 boyutlu hidrodinamik model hazırlanmıştır. 1 ve 2 boyutlu hidrodinamik modeller entegre olarak çalıştırılmıştır. Çay yatağı için yapılan 1 boyutlu model içerisinde tüm sanat yapıları gerçek şekilde tanımlanmış ve çaya uygun sular 2 boyutlu yatağının dışına çıkan debisi olarak modellenmiştir.

Bozkurt Abana İlçesi’nde yayılım alanlarında taşkın suyunun hızı ve derinliğinin sorun olacağı tespit edilmiştir. Dere kenarlarına yakın yerler ve ilçe içinde su hızının yer yer yaklaşık 2 m/s’ye ulaştığı tespit edilmiştir. Yine Bozkurt ve Abana İlçesi’nin taşkın yayılım bölgelerinde su derinliğinin çayın etrafında 1.5 m yüksekliğe ulaştığı tespit edilmiştir. Ezine Çayı’nın sol ve sağ sahil yayılım alanındaki su hızının da derinlik kadar sorun üreteceği sonucuna varılmıştır. Özellikle taşkın tehlike haritası sonucunda derenin sağ sahili, yüksek taşkın tehlike riskine maruza kalmaktadır.”

“2014 yılında Ezine çayı taşması sonucunda Abana ilçesi yerleşim yerleri ve ticaret alanları sular altında kaldığı görülmektedir. 2014 yılındaki taşkında fırtına kabarması nedeniyle derenin boşalmasını engelleyerek taşkının etkisini artırmıştır. Model çalışması; fırtına kabarması ve deniz etkisini dikkate alacak biçimde tasarlanmıştır.”

Aynı raporda “Tedbirler” kısmında “İlçe merkezindeki dere ıslahı sırasında sağ sahildeki kanal duvarlarının sol sahildeki duvarlarından yaklaşık 1 metre daha düşük yapılmıştır. İki dere birleşiminin 150 metre mansabında her iki sahilde de dereye erişim için açıklıklar bırakılmıştır. Kanal duvarları birleştirilmemiştir. Bu açıklıklardan taşan sular, akarsuya dönemediği için sağ ve sol sahil yerleşimlerinde ciddi taşkın riski oluşturmaktadır. Bunun yanında yeni yapılan duvarların eski duvarlardan yaklaşık 1 metre daha düşük kotta inşa edildiği görülmüştür. Sağ sahil seddelerinin Q500 debisini geçirecek şekilde yükseltilmesi gerektiği ve iki dere birleşimin membaında Ezine Çayı’nın sol sahildeki kanal yüksekliklerinin yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Sol sahil kanal duvarlarının yükseltilmesi ve akarsu güzergahı boyunca duvar kanallarında düzensizlikler bulunduğu kimi yerlerde seddelerin kırılarak bozulduğu ya da geri kalan sedde yüksekliklerinden daha düşük olduğu yerlerde seddelerin düzenlenmesi gerekmektedir.”

Her zaman dediğim gibi ülkemizin pek çok sorununun altında uzman eksikliği, rapor, tespit, şartname eksikliği değil; uzmanlara danışılmaması, yapılması gerektiği söylenenlerin kağıt üstünde kalması yatmaktadır.

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
deprem
İzmir Depremi'nin Bilançosu
GES
GES Projeleri İçin Geoteknik Raporun Hazırlanmasına İlişkin Özel Teknik Şartname Önerisi
nükleer
Nükleer Güç Santralleri ve Nükleer Teknoloji
izmirss
Unutulan Proje: RADIUS
1424653
TOGG, Batarya Modülü İçin Farasis İle Anlaştı
DCIM100MEDIADJI_0168.JPG
Alsancak Limanı'nda Ro-Ro Operasyonları Yeniden Başladı
Ekran Alıntısı
"Depreme Karşı Tekiz" Girişiminden 7 Maddelik Eylem Planı
D_giKQnWsAIPARD
Türkiye'nin İhtiyacı Yassı Çelik Üretimi Hakkında Öneriler
FARM-2048x1263
Organik Tarım Uydurması
thumbs_b_c_e428879bb34d1f9546287414ad1e9f7f
Kıyı Emniyetinin İlk Kadın Römorkör Kaptanı, Dümeni Başında
röpdeneme2
Prof. Dr. Sencer İmer ile Türkiye'de Demir - Çelik Sanayisinin Değerlendirmesi
thumbs_b_c_edf5aed117b870772be9ac2eff6dbd14
Türkiye’nin Mühendis Kızları Geleceği Aydınlatacak