EN YENİLER
Milli hava platformları Türk mühendislerine emanet
Bayraktar TB3 SİHA, 9'uncu test uçuşunu tamamladı
Türkiye'nin savunma sanayisindeki son durumu
Milli Helikopter Yakalama ve Transfer Sistemi KUŞKAPANI Kabul Testlerini Tamamladı
Savunma Sanayii için Eğitim Kurumu Örnekleri Geliyor
Türkiye'nin Güneş Paneli Üretimindeki Sıradaki Hedefi İkincilik

Astronotlar bir gün Ay’daki eski kraterlerden su içebilirler

Ay’da, şu anda ABD’deki Michigan Gölü’nde bulunandan daha fazla miktarda su mevcuttu. Araştırma, ayrıca bu suyun büyük kısmının günümüzde hâlâ orada olabileceğini düşündürüyor.

Amerikalı bilim insanlarınca yayınlanan yeni bir araştırma, milyarlarca yıl önce Ay’da yaşanan volkanik patlamalarda açığa çıkan suyun neredeyse yarısının yüzeyin altında buzullar halinde gizleniyor olabileceğini ortaya çıkardı.

Moltke Krateri’nin Apollo 10 tarafından kaydedilen görüntüsü. 


Milyarlarca yıl önce, Ay’da bir dizi volkanik patlama gerçekleşti ve kürenin yüz binlerce kilometrekarelik yüzeyini sıcak lavlarla kapladı. Bu lav, yüzlerce yıl boyunca, Ay’ın yüzeyine bugünkü bilindik görüntüsünü kazandıran karanlık lekeleri ya da [bilinen ismiyle] Maria’yı yarattı.

Colorado Üniversitesi’nin Boulder [CU Bolder] yerleşkesinde sürdürülen yeni araştırmalar, volkanların Ay yüzeyinde bir başka kalıcı etki daha bırakmış olabileceğini gösteriyor: Ay’ın kutuplarını beneklerle kaplayan ve kimi bölgelerde onlarca, hatta yüzlerce metre kalınlığa ulaştığı ölçülen buz tabakaları.

DON OLAYLARI NETİCESİNDE OLUŞTULAR

Yeni araştırmanın başyazarı ve Astrofizik ve Gezegen Bilimleri Bölümü (APS) ile CU Boulder’a bağlı Atmosfer ve Uzay Fiziği Laboratuvarı’nda (LASP) yüksek lisans öğrencisi olan Andrew Wilcoski, “Bunu zaman içinde Ay’da oluşan bir don olayı olarak değerlendiriyoruz” diyor.

Wilcoski ve meslektaşları, ulaştıkları bulguları ‘The Planetary Science Journal’ adlı derginin bu ayki sayısında yayınladılar.

Araştırmacılar, henüz Dünya’da karmaşık yaşamın ortaya çıkmasından çok daha önceleri Ay’da var olan koşulları yeniden yaratmaya çalışmak amacıyla bilgisayar simülasyonları, yani modelleri üzerinde çalıştılar. Ve antik Ay volkanlarının devasa miktarlarda su buharı püskürttüğünü keşfettiler; buhar daha sonra yüzeye çöktü ve şu anda hâlâ Ay’daki kraterlerde saklanıyor olabilecek buz katmanlarını yarattı. O dönemde yeryüzünde herhangi bir insan yaşıyor olsaydı, gece ve gündüz arasındaki sınırın yakınlarındaki Ay yüzeyinde bu don olayının bir parçasını görmüş olabilirdi.

Araştırmanın ortak yazarı olan Paul Hayne, bunun, içmek ve roket yakıtına dönüştürmek için suya gereksinim duyacak geleceğin Ay kaşifleri için muhtemel bir ödül olduğunu dile getiriyor.

APS ve LASP’de yardımcı doçent olanak görev yapan Hayne, “Yüzeyin 5 ilâ 10 metre altında büyük buz katmanları bulunması mümkün” diyor.

GEÇİCİ ATMOSFERLER

Yeni araştırma, Ay’ın, bir zamanlar bilim insanlarının düşündüğünden çok daha fazla su barındırıyor olabileceğini ortaya koyan ve gittikçe çoğalan bir grup kanıta da katkıda bulunuyor. Hayne ve meslektaşları, 2020 yılında gerçekleştirdikleri bir araştırmada, büyük oranda kuzey ve güney kutuplarının çevresinde, Ay yüzeyinin yaklaşık 15.540 kilometrekareyi bulan bölgelerinde, suyun buz halinde bağlanmış olabileceğini öngörmüştü. İlk aşamada bunca suyun nereden geldiği belli değildi.

Hayne, “Şu anda pek çok muhtemel kaynak söz konusu” diyor.

Volkanlar gayet büyük olabilirler. Hayne, 2 ilâ 4 milyar yıl önce, Ay’ın fazlasıyla karmaşa içerisinde bir yer olduğunu söylüyor. Bu zaman zarfında, uydunun yüzeyinde on binlerce volkan patladı ve günümüzde Hawaii’de tanık olabileceğiniz özelliklerden farklı biçimde, muazzam lav nehirleri ve gölleri yarattı; elbette bunlar Hawaii’dekilerden çok daha büyüktü.

Hayne, “Dünya’daki patlamaların neredeyse tamamı bunların yanında önemsiz görünürdü” diyor.

Houston’da bulunan Lunar and Planetary Institute’ta [Ay ve Gezegen Enstitüsü] görevli bilim insanlarının yürüttüğü en yeni araştırmalar, bu volkanların büyük ihtimalle, çoğu karbonmonoksit ve su buharından oluşan ve göğe yükselen bulutları da püskürttüğünü ortaya koyuyor. Ardından, bu bulutlar Ay’ın çevresinde dönerek muhtemelen ince ve kısa süreli atmosferler meydana getirdi.

Aynı atmosferler, tıpkı soğuk bir sonbahar gecesinin ardından yerde oluşan don gibi, Ay yüzeyinde buz oluşturmuş olabilir miydi? Bu soru, Hayne ve Wilcoski’yi meraklandırdı.

EBEDİ BUZ

İkili, LASP’de araştırma görevlisi olan Margaret Landis’le birlikte bu soruya yanıt bulmak amacıyla milyarlarca yıl önceki Ay yüzeyini anlayabilmek için araştırmaya başladı.

Araştırma ekibi, [volkanik aktivitelerin] doruk noktasındayken, Ay’ın ortalama her 22 bin yılda bir patlamalara tanık olduğunu öngören verilere başvurdu. Bunun ardından, araştırmacılar, volkanik gazların Ay’ın çevresinde nasıl döndüğünün ve zaman içinde nasıl uzaya kaçtığının izlerini sürdüler. Ve koşulların buz oluşumuna yol açmış olabileceğini keşfettiler. Ekibin tahminlerine göre, volkanlardan püskürtülen suyun yaklaşık yüzde 41’i buz halinde Ay’da donmuş olabilir.

Wilcoski, “Oluşan atmosferler yaklaşık bin yıl boyunca uzaya saçıldı; hâl böyleyken, buzun oluşabilmesi için bolca vakit vardı” diyor.

Aslında Ay’da o denli çok buz oluşmuş olabilirdi ki, muhtemelen Dünya’dan bakınca, gerçekleşen bu don olaylarını ve kalın kutup buzullarının parlaklığını fark etmiş olabilirdiniz. Grup, bu dönemde yaklaşık 8,5 trilyon ton volkanik suyun donmuş olabileceğini hesapladı. O dönemde Ay’da, şu anda ABD’deki Michigan Gölü’nde bulunandan daha fazla miktarda su mevcuttu. Araştırma, ayrıca bu suyun büyük kısmının günümüzde hâlâ orada olabileceğini düşündürüyor.

Bununla birlikte, bu uzaylı buz oluşumlarını bulmak pek kolay olmayacak. Bu buzun çoğu kısmı büyük ihtimalle Ay’ın kutuplarına yakın bölgelerde birikmiş ve birkaç metre kalınlığındaki Ay tozu, yani ‘regolit’ altında gömülü halde olabilir.

Hayne, insanların ya da robotların Ay’a gidip yeri kazmaya başlaması için bir sebep daha olduğunu belirtiyor.

“Gerçekten derinlere inerek onu aramamız gerek” diyor.

DUVAR

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
deprem
İzmir Depremi'nin Bilançosu
GES
GES Projeleri İçin Geoteknik Raporun Hazırlanmasına İlişkin Özel Teknik Şartname Önerisi
nükleer
Nükleer Güç Santralleri ve Nükleer Teknoloji
izmirss
Unutulan Proje: RADIUS
1424653
TOGG, Batarya Modülü İçin Farasis İle Anlaştı
DCIM100MEDIADJI_0168.JPG
Alsancak Limanı'nda Ro-Ro Operasyonları Yeniden Başladı
Ekran Alıntısı
"Depreme Karşı Tekiz" Girişiminden 7 Maddelik Eylem Planı
D_giKQnWsAIPARD
Türkiye'nin İhtiyacı Yassı Çelik Üretimi Hakkında Öneriler
FARM-2048x1263
Organik Tarım Uydurması
thumbs_b_c_e428879bb34d1f9546287414ad1e9f7f
Kıyı Emniyetinin İlk Kadın Römorkör Kaptanı, Dümeni Başında
röpdeneme2
Prof. Dr. Sencer İmer ile Türkiye'de Demir - Çelik Sanayisinin Değerlendirmesi
thumbs_b_c_edf5aed117b870772be9ac2eff6dbd14
Türkiye’nin Mühendis Kızları Geleceği Aydınlatacak