EN YENİLER
Milli hava platformları Türk mühendislerine emanet
Bayraktar TB3 SİHA, 9'uncu test uçuşunu tamamladı
Türkiye'nin savunma sanayisindeki son durumu
Milli Helikopter Yakalama ve Transfer Sistemi KUŞKAPANI Kabul Testlerini Tamamladı
Savunma Sanayii için Eğitim Kurumu Örnekleri Geliyor
Türkiye'nin Güneş Paneli Üretimindeki Sıradaki Hedefi İkincilik

Ben Bulut Oldum Sen Yağmur Ol

O Farkındalığı Yaratalım

Cumhuriyet Kadınları Derneği toplumda su bilincinin geliştirilmesi ve suyun hayat olduğunun anlatılması için “sen yağmur ol ben bulut” sloganıyla başlatılan su bilinci gönüllülük çalışması ve etkinlik kampanyası başlattı. Özellikle genç ve gelecek nesillere bırakabileceğimiz önemli bir kampanya olması bakımından suyun geleceğimiz olduğu bilimciyle her su damlasının doğru ve etkin kullanılması için çaba sarf etmeye gönüllü olup bu sosyal projede emeği geçenleri destekliyor ve kutluyorum.

  Hayatımızın devamı için vazgeçilmez bir unsur olan su, yeri ikame edilemeyen doğal ve kıt bir kaynaktır. Su kaynakları sadece insanoğlu için değil yaşayan tüm canlılar ve yaşanabilir çevrenin devamı için de önemlidir. Ancak su elde edilişinden kullanıcıya ulaşıncaya kadar farklı biçimlerde kaybolmakta, bozulmakta ve kirlenebilmektedir.

 Dünyamızın dörtte üçü suyla kaplıdır. Bu çok büyük bir oran gibi görünse de ulaşılabilirlik ve kullanılabilirlik oranı çok düşüktür. Bu suların yaklaşık %97’sini okyanuslar ve denizler yaklaşık %2’lik kısmını donmuş su kütleleri ve geriye kalan yaklaşık %1’lik kısım içilebilme özelliği taşıyan nitelikteki suyu oluşturmaktadır. Çok küçük bir oran gibi görünse de bu suyun dünya karasına eşit miktarda dağılmış ve bilinçli su kullanılmış olsa bu miktar bile bu günkü şartlarda yetecek ve artacak miktardadır. Tabi ki dağılım yeryüzüne eşit miktarda olmayıp bazı bölgelerde su kıtlığı yaşanırken bazı bölgelerde bir bolluk görülmektedir. İçilebilir veya kullanılabilir su kaynakları bakımından kıt olan bölgelerde suyun ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Mecburiyetler zorunlulukları doğuruyor damlaların bile hesabı yapılıyorken içilebilir veya kullanılabilir su kaynakları bakımından zengin bölgelerde ise su çok hoyratça kullanılıyor.

“Suyu Dikkatli Kullanmalıyız”

Türkiye aynı nitelikteki su kaynakları bakımından zengin bir ülke olmaması yanında dünya ülkeleri ortalamasının üstündedir. Dünya üzerinde nitelikli su bakımından yeterli veya zengin olan bölgelerde olduğu gibi ülkemizde de su hoyratça kullanılmaktadır. Bu sene yaşanmış olan kuraklık nedeniyle bazı barajlarımızdaki su seviyeleri %20’lerin altlarına kadar düştü ve telaşa kapıldık. Son dönemdeki kar ve yağışlar olmasaydı bu seneyi su açısından sıkıntılı geçirecektik. Hala da doluluk oranları ortalama %70’leri bulmadı. Bu da bize suyun ne kadar dikkatli kullanmamız gerekliliğini ortaya çıkardı.

    Su, 2 hidrojen 1 oksijen atomunun birleşmesinden (H2O) oluşan kimyasal bir olaydır. Şunu düşünebiliriz doğada hidrojen ve oksijen var neden biz su üretmiyoruz? Bu kolay bir şey değil bu günkü teknolojide sınırlı miktarda laboratuvar ortamında veya tedbiri alınmış ortamlarda üretilebilir. Nedeni ise bu reaksiyon sonucunda çok büyük bir enerji açığa çıkacağından mümkün olmamaktadır. Görüldüğü gibi suyu bölgeye taşımak ancak doğa olayı ile kar ve yağmurla olabilmektedir. Maddenin korunumu kanununda hiçbir madde vardan yok olmaz ancak dönüşüm sağlar. Yani su buhar olup bulutu oluşturur rüzgâr etkisiyle yer değiştirir ve soğuk hava ile teması sonucu yağmur olarak tekrar yeryüzüne iner. Veya yağış olarak gelen su depolanmazsa yeraltına inerek yeraltı sularına karışarak alt katmanlara iner.

 Su Kaynaklarımızın Kullanım Dağılımı

Sürdürülebilir su kaynakları yönetimi, su kaynaklarının gelecek nesillerin amaçlarını sağlayabilmelerini tehlikeye atmadan, toplumun şu andaki amaçlarını sağlayabilmeleri için gereken içme, kullanma, sulama, sanayi ve endüstriyel amaçlı su kullanımı hizmetlerini kapsar.

 Kullanılabilir suyun ülkemizde büyük bir kısmı(yaklaşık %74 civarı) tarımsal amaçlı kullanılmaktadır. Ancak %26 oranındaki su miktarı ise sanayi, endüstri ve evlerimizde içme, temizlik gibi amaçlarla kullandığımız suyu teşkil etmektedir. Türkiye’nin yıllık su tüketim yaklaşık 54 milyar metreküp civarıdır. Bu suyun yaklaşık 40 milyar metreküpü tarımsal sulama amaçlı, yaklaşık 7 milyar metreküpü (%13) içme ve kullanma amaçlı, yaklaşık 7 milyar metreküpü (%13) endüstri ve sanayide kullanılmaktadır.

     Görüldüğü gibi kullanılabilir su kaynaklarının büyük bir çoğunluğu tarım alanında kullanılmaktadır. Sulu tarım yapılan bölgelerde özellikle barajlar yöntemiyle tutulan suyun kanalet sistemleriyle tarım arazilerine ulaştırılması çiftçilerimizin de bunu çok rahat bir biçimde ulaşabilmesi sonucu en fazla su kaybını oluşturan yüzey sulama sistemi yöntemini uygulamaları sonucu  %35 ile %60 arasında su kaybına neden olmaktadır.

   Çiftçilerin suyu gelişigüzel ve bilinçsizce kullanmaları hem kendilerine, hem kullandıkları doğal kaynaklara (toprak ve su kaynaklarına) hem de ülkeye fayda yerine zarar vermektedir. Bilinçsiz sulama yapılması nedeniyle ülkemizde binlerce dekar arazi tarım yapılamaz hale gelmiş ve verim kayıpları oluşmuştur.

 Tarımsal Sulamada Bilinçli Su Kullanımı

Tarımsal sulamada yapılacak bazı kamu ve özel sektör uygulamalarıyla çok büyük bir su tasarrufu sağlanacaktır. Barajlardan tarım alanlarına açık kanalet sistemiyle taşıma terk edilerek kapalı taşıma sistemine dönülmesi sonucu buharlaşma ve sızıntıları önleneceği gibi devir daim yapılarak kullanılmayan suyun kullanım dışı alanlara (denizlere) dökülmesi önlenecektir. Tarım il müdürlükleri aracılığıyla çiftçilerimiz bilinçlendirilerek su israfının çok fazla olduğu yüzey sulama yöntemi yerine yağmurlama ve hatta damla sulama yöntemine geçilmelidir. Böylelikle su kaybı %5 ile %25 arası daha azalacaktır. Tarımsal sulamayı yeraltı sularıyla yapmak zorunda olan bölgelerde su kaybının en az olduğu sulama yöntemi damlama sulama yöntemidir. Yağmurlama ve özellikle damla sulama yöntemi hem su tasarrufu sağlaması yanında tarımsal verimlilik ve ekonomiklik açısından birçok faydası bulunmaktadır.   

 Tarımsal sulamada yüzey sulama yöntemiyle damla sulama arsındaki su kaybının en azıyla %35 olduğunu kabul edersek tasarruf edeceğimiz miktar bize 14 milyar metreküpü verir. Bu da bize içme ve kullanma ile sanayide kullanılacak su miktarı kadar tasarruf sağlaması demektir (Tabi ki birçok bölge uygunluğu ve imkanlar oranında damlama sulama sistemine geçmiştir)

  Görüldüğü gibi tarımsal sulamada tasarruf için küçük farklılıklar büyük su tasarrufunu sağlamaktadır. Fakat bu içme ve sanayide kullanma amaçlı kullanılan suyun hoyratça kullanılmasını sağlamamalıdır. Tarımsal sulamada bile bu tasarrufun sağlanması devlet politikası (teşviklerin verilmesi) veya ekonominin yanında kazanılmış bilinçle de olacaktır. Bu bilinçte öncelikle içme ve kullanma suyunu daha dikkatli kullanmamızla olacaktır. Burada en büyük görev ebeveyinlere ve de özellikle kadınlarımıza düşmektedir. Çocuklarımıza bu bilinç öğretilip aşılanmalıdır.(diş fırçalarken, bulaşık yıkarken musluğu kapatmak gibi vs.) Unutulmamalıdır ki bu günün küçükleri yarının tarımsal sulamaya yön verecek kişiler olacaktır.

 Cumhuriyet Kadınlarının Bilinci

Su bilincinin oluşmasında görevin büyüğü kadınlarımıza düşmekte dedik. Cumhuriyet kadınları derneği (CKD)  toplumda su bilincinin gelişmesini önlerine görev olarak koyup illerde, ilçelerde, mahallelerde kamu ve özel sektör alanlarında sivil toplum kuruluşlarını dolaşarak su bilincinin yaygınlaştırılmasıdır. Suyun geleceğimiz olduğu bilinciyle, her su damlasının doğru ve etkin kullanılması için çaba  sarf etme gönüllüleri oluşturuyorlar. Ayrıca çocuklarımızı, canlıların yaşaması için suyun şart olduğu, fakat dünyada ve ülkemizde yağmurlar azaldığı için suyun da azalmaya başladığı, sularımızı dikkatli kullanmazsak kuraklık olacağı, bu nedenle doğayı, hayvanları ve insanları korumak için herkesin suyu dikkatli kullanması gerektiği yönünde bilinçlenmeye yöneltmek ve hayal güçleriyle geri dönüşler almak için ilköğretim öğrencisi çocuklarımıza yönelik ödüllü resim ve öykü yarışmaları düzenlemiştir.

  Sürdürülebilir su kaynakları yönetimiyle gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bıraka bilmek ve suyunda hayat olduğu bilinciyle su gönüllüsü olup CKD’nin bu sosyal çalışma programına destek olma onuruna erişmekteyim. Sizleri de bu onurlu çalışmaya davet ediyorum.

  Unutmayalım ki!

“BU DÜNYA BİZE ATALARIMIZDAN MİRAS KALMADI,

ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK”.

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
deprem
İzmir Depremi'nin Bilançosu
GES
GES Projeleri İçin Geoteknik Raporun Hazırlanmasına İlişkin Özel Teknik Şartname Önerisi
nükleer
Nükleer Güç Santralleri ve Nükleer Teknoloji
izmirss
Unutulan Proje: RADIUS
1424653
TOGG, Batarya Modülü İçin Farasis İle Anlaştı
DCIM100MEDIADJI_0168.JPG
Alsancak Limanı'nda Ro-Ro Operasyonları Yeniden Başladı
Ekran Alıntısı
"Depreme Karşı Tekiz" Girişiminden 7 Maddelik Eylem Planı
D_giKQnWsAIPARD
Türkiye'nin İhtiyacı Yassı Çelik Üretimi Hakkında Öneriler
FARM-2048x1263
Organik Tarım Uydurması
thumbs_b_c_e428879bb34d1f9546287414ad1e9f7f
Kıyı Emniyetinin İlk Kadın Römorkör Kaptanı, Dümeni Başında
röpdeneme2
Prof. Dr. Sencer İmer ile Türkiye'de Demir - Çelik Sanayisinin Değerlendirmesi
thumbs_b_c_edf5aed117b870772be9ac2eff6dbd14
Türkiye’nin Mühendis Kızları Geleceği Aydınlatacak