Topraksız tarım ile su ürünleri yetiştiriciliğinin birleşiminden oluşan akuaponik, hem ekonomik hem de ekolojik etkileriyle yüksek verimlilik sağlıyor.
Özellikle küresel iklim değişikliği ve dünya çapında yaşanan su sıkıntısı alternatif tarım modelleri üzerine yapılan çalışmaların önemini bir kat daha artırdı. Bu modellerden biri de akuaponik.
Topraksız tarımın kültür balıkçılığı ile birlikte ele alındığı akuaponik modelinde, su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan su, bitkinin büyümesine ve aynı zamanda kullanılan suyun temizlenerek sistemde tekrar değerlendirilmesine olanak sağlıyor. Akuaponik üzerinde yapılan çalışmalardan birine de İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi ev sahipliği yapıyor. Araştırma Görevlisi Gökhan Tunçelli, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünden aldığı destekle yürüttüğü doktora tez projesini ve akuaponiği TRT Haber’e anlattı.

Normal tarıma göre yüzde 35 daha hızlı”
Gökhan Tunçelli, aslında yeni bir model olmayan ancak son yıllarda yapılan çalışmalarla yeniden popüler hale gelen akuaponik tekniğiyle normal tarıma göre daha hızlı büyüme elde edildiğini belirterek şunları söyledi:
“Akuaponik balık ve bitkinin bir arada yetiştirildiği kapalı devre bir sistemdir. Su ürünleri yetiştiriciliğinde elde edilen besin tuzu yüklü su normalde derelere bırakılıyor. Kapalı devre sistemlerde biz bu suyu tekrar tekrar kullanabiliyoruz. Akuaponikte de bu kullandığımız su ile hem bitkileri üretiyoruz, hem de bitkilerin yardımıyla suyun temizlenmesine katkıda bulunmuş oluyoruz. Bu sayede hem balık hem bitki üretmiş oluyoruz ve çok ciddi su tasarrufu elde ediyoruz. Normal tarıma göre yüzde 35 daha hızlı bir büyüme elde ediyoruz. Ayrıca toprak kökenli bakteri ve hastalıklar da burada görülmüyor su içerisinde yaşayamadıkları için. “

En büyük avantajı her yerde yapılabilmesi
Alıştığımız tarım modellerinde olmazsa olmaz bazı kriterler var. Yağış alması, güneş görmesi belli sıcaklıkların altına ya da üstüne düşülüp çıkılmaması gibi.Tüm bu faktörler elde edilmek istenen ürünü olumsuz etkiler. Tunçelli’ye göre akuaponik modelinin en büyük avantajlarından biri ise her yerde yapılabilir olması.
”Evimizin balkonunda, çatısında, bodrum katlarımızda, atıl binalarda. Bir diğer avantajı da pazara yakın üretim yapılabiliyor. Biliyorsunuz ki besin üretiminde nakliye çok büyük bir masraf, çevreye de etkisi çok büyük oluyor. Yediğiniz ürünün karbon ve su ayak izini artırıyorsunuz. Akuaponiği pazara yakın bir yerde gerçekleştirmek mümkün. Örneğin; AVM’lerin çatılarında, bodrum katlarda, yer altında her nerede olursa olsun. Hatta NASA hidroponik kısım için çalışıyor. Mars’ta besin üretimini nasıl sağlarız diye düşünürken bu çalışmalardan ilham alıyorlar. Dolayısıyla sürdürülebilir bir sistem, ekonomik bir sistem, ekolojik bir sistem. Biz de bu sistemi Türkiye’de nasıl artırabiliriz nasıl yaygın hale getirebiliriz, eksiklerimiz nelerdir, bitki büyümesini nasıl hızlandırabiliriz gibi konular üzerine Sapanca birimimizde çalışıyoruz. Çünkü bu çok verimli bir sistem.”

Kaynak: trthaber.com