Geçen yıl 1 milyar doları aşan ihracata imza atan çorap sanayii, bu yıl 1.2 milyar dolar ihracatla tüm zamanların rekorunu kırmaya hazırlanıyor. 4-5 aylık siparişlerini alarak seneyi kapatan sektörde, artan talep yatırımları da hareketlendirdi.
Çin’in ardından dünyanın en büyük 2. çorap üreticisi olan Türkiye, yılı 1.2 milyar doları aşan ihracata imza atarak tüm zamanların rekorunu kırmaya hazırlanıyor. 4-5 aylık siparişlerini şimdiden alarak seneyi kapattıklarını dile getiren sektör temsilcileri, artan talebin yatırım ortamını da hareketlendirdiğini söyledi.
Ticaret Bakanlığı verileri de söz konusu iddiayı destekliyor. Bakanlık verilerine göre son bir yılda 14 şirket, 352 milyon TL’yi bulan yatırım yaptı. Bu yatırımlar arasında en önemlisi ise Özcanlar Tekstil Tarafından hayata geçirildi. Şirket, 150 milyon TL yatırım ile Tekirdağ’da yeni bir yatırım yaptı. Söz konusu tesiste 130’dan fazla da istihdam sağlandı.
Yatırımlarda öne çıkan diğer şirketler ise 44 milyon TL’lik yatırım ile Naisa Tekstil ve 30 milyon TL ile de Gönültaş Tekstil. Salgın döneminde ihracatta sınırlı kayba karşılık iç pazarda ise yüzde 50’ye yakın düşüş yaşayan sektör şirketleri normalleşme ile birlikte salgın öncesine döndü. Dünyanın en büyük, en lüks markalarına üretim yapan sektörde tek eksik ise yerli bir marka çıkaramamış olması.
Birçok şirketin siparişleri doldu
Sektörde hali hazırda irili ufaklı 2 bin civarında firma ve bu şirketlerde 80 bini aşkın çalışan bulunuyor. Çorap Sanayicileri Derneği Başkanı İlker Öztaş, dernek olarak sektörün yüzde 95’ini temsil ettiklerini belirterek, açılmalar salgının yaralarını da en hızlı saran sektör olduklarını ifade etti. Öztaş, “Salgın yurt dışına oranla iç piyasada daha fazla daralmaya sebep oldu. Siparişler azaldı. Yurtdışı çorap talebinde herhangi bir değişiklik olmadı.
Normalleşmeyle birlikte ise firmalarımızın çoğunluğunda çorap talebi artmış durumda. Firmalarımızın büyük kısmı şimdiden 4-5 aylık siparişlerini aldı ve hatta seneyi kapattı. İçinde bulunduğumuz yılın aynı döneminde ihracat, 2019’a göre yüzde 14,11 2020’ye göre ise yüzde 36,54 artarak 596,95 milyon dolara ulaştı.
İlk yarı verileri, yılın tamamında 1 ,2 milyar dolar ihracat bandını aşacağımızı gösteriyor” dedi. Sektör geçen yıl 1 milyar 49 milyon dolar ihracata karşılık 300 milyon dolara yakın da iç pazar büyüklüğüne sahip. Türkiye çorap sanayinin yüksek üretim gücü ve kalitesi ithalatın da hızla azalmasına yol açmış. Son 5 yılda çorap ithalatı 50 milyon dolarlardan 14 milyon dolara kadar gerilemiş. Temmuz ayı itibari ile söz konusu rakam 7 ayda yalnızca 4,6 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Söz konusu rakamlara bakıldığında çorap sanayi net dış ticaret fazla açısından oransal olarak en başarılı sektörlerden biri olarak öne çıkıyor.
“Stok ile yolumuza devam ettik”
İlker Öztaş, hazır giyim ve tekstil sektöründe yaşanan hammadde krizinin çorap sektörünü de etkilediğini söyledi. Özellikle elastan ve pamuk ipliğinde yaşanan yüksek fiyat artışı ve uzayan termin süreleri sektörde sıkıntılara yol açmış Öztaş, “Söz konusu gelişmeler çorap sektörünü olumsuz yönde etkiledi. Yurtdışından gelen talepler doğrultusunda biraz zorlansa da önceden alınan stok hammadde ile sektör yoluna devam etti. Şirketler bu dönemde sermayeye yüklendi. Yurt içi iplik tedarikçileri döviz bazında fiyat belirliyorlar. Özellikle yurtiçinde fiyat istikrarında sorun yaşandı. İplik tedariki giderek zorlaşıyor. Buda sıkıntı yaşanmasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
Kapalı fabrikayı açtırıp çorap istediler
Çorap sanayi dünyanın en büyük markalarına da üretim yapıyor. Bu markalar arasında Alman Hugo Boss’tan’tan Inditex Grubu markalarına, Adidas’tan Nike’a kadar onlarca marka yer alıyor. Bir sektör temsilcisi, ilk dalgasında kapanmaya rağmen söz konusu markaların salgın önlemleri kapsamında kapalı olan fabrikayı açtırarak üretim yaptırdığını söyledi. Burada en önemli eksikliğin dünyada ikinci sırada yer alan Türk çorap sanayinin uluslararası bir çorap markası çıkaramaması olduğunu anlatan İlker Öztaş, önümüzdeki dönemde bir satın alma ile bu tarz bir marka çıkarılabileceğini anlattı.
Dünyadaki payını 1 puan artırdı
Dünya çorap ihracatı 2019’da 14 milyar dolar iken söz konusu rakam geçen yıl yüzde 13 gerileyerek 12,2 milyar dolara geriledi. Türkiye’de ise çorap ihracatı dünya ortalamasının çok altında yüzde 4,5 gibi bir oranda düşerek1 milyar 98 milyon dolardan 1 milyar 49 milyon dolara geriledi. Bu da dünya çorap ihracatından aldığı payın yüzde 7,8’den yüzde 8,6’ya çıkmasını sağladı. Söz konusu alanda ilk sırada yer alan Çin’in ihracatı ise çok daha yüksek oranda gerileyerek 6,2 milyar dolardan 5,2 milyar dolara düştü.
“Herkes aynı anda frene sonra gaza bastı”
Sektörün en büyük şirketlerinden biri de Dündar Çorap. 12 bin metrekare kapalı alanda yıllık 27 milyon çift çorap üreten şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Topçu, sektörde en fazla sıkıntı yaşadıkları sorunun işçi bulamamak olduğunu kaydetti. Bu durumun kayıtsız istihdamı artırdığını savunan Topçu, diğer önemli sorunun ise hammadde sıkıntısı olduğunu söyledi.
Topçu, “Tüm üreticiler salgında yarı kapasite çalıştı. Sonra açılmalar ile birlikte talep artınca hammadde fiyatlar arttı. Çin bu dönemde hammadde topladı. Herkes aynı anda frene, aynı anda gaza bastı. Pamukta, elastanda sıkıntı var. Fiyat artışı hala devam ediyor. Bugün panikle son 20 güne göre yüzde 15 fiyat artışına rağmen bir pamuk anlaşması yaptık. Fiyatların daha da artacağını söylüyorlar. Önümüzü göremiyoruz. 1 haftaydı termin şimdi 45 gün” İfadelerini kullandı. Tüketim konusunda ise topçu, “Şu an işler çok iyi. Siparişler yetişmiyor. Salgın öncesinin bile üzerindeyiz” dedi.
“Yetişmiş eleman salgına yakalandı”
İlker Öztaş, sektörün sorunlarından da bahsetti. İlk sırada yetişmiş eleman sorunu yaşadıklarını dile getiren Öztaş, ÇSD olarak İSMEK, İHKİB ve Marmara Üniversitesi işbirliğinde Çorap Makine operatörü yetiştirme kursu açtıklarını ancak bu çözümün de salgın mağduru olduğunu anlattı. Öztaş, kursların okullar açıldığında tekrar başlayacağını söyledi. Öztaş, diğer sorunları şöyle sıraladı: Ham madde fiyatlarının artışı. Kurda yaşanan aşırı dalgalanma nedeniyle ihracatçılarımız fiyat tutturamama sıkıntısı yaşıyor. Enerjideki yüksek fiyatlar. Navlun bedellerinin son zamanlarda armatör firmalar tarafından aşırı artması. Bölgesel teşvik yerine sektörel teşvik verilmesi.