EN YENİLER
"5 ARALIK DÜNYA MÜHENDİSLER GÜNÜ" ŞEKLİNDE ÖZEL BİR GÜN YOKTUR!
Milli hava platformları Türk mühendislerine emanet
Bayraktar TB3 SİHA, 9'uncu test uçuşunu tamamladı
Türkiye'nin savunma sanayisindeki son durumu
Milli Helikopter Yakalama ve Transfer Sistemi KUŞKAPANI Kabul Testlerini Tamamladı
Savunma Sanayii için Eğitim Kurumu Örnekleri Geliyor

Kuraklık nedeniyle düşen debi ‘su mercimeği kolonileri’ne yol açtı

Prof. Dr. Elipek, kuraklık ve sıcak havaya bağlı artan buharlaşmayla nehirlerde “lemna” adı verilen “su mercimeği kolonisi”ne ait yapıların oluşumunun arttığını söyledi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Belgin Elipek, AA muhabirine, dünyada ve Türkiye’deki en önemli ekolojik sorunun, kuraklık ve beraberinde getirdiği sıkıntılar olduğunu ifade etti.

Aşırı sıcakların etkisiyle yüzeysel su kaynaklarındaki buharlaşma ve azalan yer altı sularının besleyememesi nedeniyle nehirlerdeki su seviyesinin dip noktaya düştüğünü anlatan Elipek, şöyle devam etti:

“Tunca Nehri’nde yeşil oluşumlar gözleniyor. Bunlar ‘lemna’ adını verdiğimiz su mercimeklerine ait yapılar. Kurak dönemde atmosfere daha fazla su buharlaşması oluyor. Nehrin yağışlarla beslenememesi yine buharlaşan suyla beraber suyun içerisinde bulunan besleyici elementlerin artmasıyla ‘lemna’ dediğimiz fitoplanktonik organizmalar aşırı miktarda çoğaldı.”

Elipek, yosunsu tabakanın oluşumunun, büyük ölçüde, düşük debi ve yüzeysel akışın az olmasından kaynaklandığını vurguladı.

Durgun suyun bu tür yapıların oluşması için uygun bir ortam sağladığına dikkati çeken Elipek, şunları kaydetti:

“Esasında nehir bize bir mesaj veriyor burada. Kendini temizlemeye çalışıyor. En büyük sorunlarımızdan bir tanesi nehirde gözle göremediğimiz organik kirlilik yükü. Bunlar tarım arazilerinden gelen gübrelerden kaynaklı maddeler veya kanalizasyonlardan gelen organik kirlilik yükleri. Bu organik kirlilik yükünün nehirde fazla olması da bu su mercimeği ve benzeri organizmaların artışına neden oluyor.”

Prof. Dr. Elipek, kanalizasyon hatları, atılan çöpler ve tarımsal gübre atıklarının nehre karışmasıyla nehirdeki kirliliğin arttığına dikkati çekti.

Kirliliğin canlı yapısına ve ekosisteme zarar verdiğini aktaran Elipek, “Nehirde katı atıkları da görüyoruz. Bu atıklar nehirde parçalanmıyorlar ya da parçalanmaları için çok uzun süreler geçmesi gerekiyor. Özellikle tarımsal arazilerden gelen pestisitlere bağlı kirlilik de zaten organizmaların ölümüne sebep olurken aynı zamanda nehrin kendi kendini temizleme kapasitesinin de yok olmasına neden oluyor.” diye konuştu.

Elipek, nehirlerde oluşan yosun tabaklarının ve kirliliğin önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

AA

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
deprem
İzmir Depremi'nin Bilançosu
GES
GES Projeleri İçin Geoteknik Raporun Hazırlanmasına İlişkin Özel Teknik Şartname Önerisi
nükleer
Nükleer Güç Santralleri ve Nükleer Teknoloji
izmirss
Unutulan Proje: RADIUS
1424653
TOGG, Batarya Modülü İçin Farasis İle Anlaştı
DCIM100MEDIADJI_0168.JPG
Alsancak Limanı'nda Ro-Ro Operasyonları Yeniden Başladı
Ekran Alıntısı
"Depreme Karşı Tekiz" Girişiminden 7 Maddelik Eylem Planı
D_giKQnWsAIPARD
Türkiye'nin İhtiyacı Yassı Çelik Üretimi Hakkında Öneriler
FARM-2048x1263
Organik Tarım Uydurması
thumbs_b_c_e428879bb34d1f9546287414ad1e9f7f
Kıyı Emniyetinin İlk Kadın Römorkör Kaptanı, Dümeni Başında
röpdeneme2
Prof. Dr. Sencer İmer ile Türkiye'de Demir - Çelik Sanayisinin Değerlendirmesi
thumbs_b_c_edf5aed117b870772be9ac2eff6dbd14
Türkiye’nin Mühendis Kızları Geleceği Aydınlatacak