-YEŞİL ALTYAPI İLE SU YÖNETİMİ-
(SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİR DRENAJ SİSTEMİ)
“Doğa, toprağı verdi; insan da şehirleri kurdu”
Temel alınacak olgu şudur; iklim değişikliğinin etkileri, alışılagelmiş iklim rejiminden farklı olarak aşırı hava olayları şeklinde kendini gösterir.
Aşırı hava olayından kastımız; kısa veya uzun süreli şiddetli yağışlar ve buna bağlı gelişen sel ve taşkınlar ya da tam tersi kuraklığa bağlı oluşan ve temel ihtiyaçlarda yaşanan ciddi problemlerdir. Bu örneklere birçok ekleme yapmak mümkündür, ancak biz burada aşırı yağış ve kuraklığa bağlı yeşil altyapı mühendisliği/mimarlığı (peyzaj, inşaat, mimarlık, ziraat, orman, jeofizik vb) çözümlerini madde madde ele alacağız.
Şehirlerimizde yağış suyu yönetimi ve yeşil altyapı, kentsel yenilenebilir yeşil enerji; proje/tasarım açısından başta peyzaj mimarlığı disiplininin koordinasyonunda, mimar, inşaat mühendisi, zemin tipi/drenaj koşulları, zemin geçirgenliği, yer altı suyu şartları, geotextile vb açısından jeofizik mühendisi, jeoloji mühendisi, biyoçeşitlilik konularında orman ve ziraat mühendisleri ile yenilenebilir yeşil enerji konusunda elektrik, enerji ve makine mühendisleri ve projenin karakteristiğine göre diğer meslektaşlarımızla çoklu-disipliner bir alan olarak karşımızda durmaktadır.
Ülkemizde sel/su baskını istatistiklerine AFAD tarafından yayınlanmış olan “Afet İstatistikleri 2020” raporundan ulaşmak mümkündür.
Yağış yönetimi; yağış suyunu tutarak suyun doğal akış sistemine uygun şekilde su kaynaklarına iletilmesini hedefleyen bir yönetim sistemi olarak tanımlanır ve dünyada birçok şehrin önceliği haline gelmiştir.
Günümüzde yaşanan su sıkıntılarını, baraj doluluk oranlarını tartışır hale gelmişken konunun önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Bu anlamda; bu çabaların gelişmesi amacıyla yapılan çalışmaların sonucunda “SÜNGER KENT” tanımı ortaya çıkmıştır.
SÜNGER KENT
Geçirimli yol ve yüzeylerin arttırılıp geçirimsiz yüzeylerin azaltıldığı, yağmur bahçeleri, su tutma hendekleri, çatı bahçeleri, göletler vb yapılar ile yağış suyunun doğal sistemlere iletilmesini hedefleyen; yağış suyunun yönetiminde kirli su akışının azalması, suyun doğal yöntemlerle tutulması, filitre edilmesi ve su kaynaklarına iletilmesi için ekolojik (doğa esaslı ve rekreasyonel) çözümler geliştiren kent olarak tanımlanır1.
Başarılı çözüm ve uygulamalar içeren sünger kentlerde sellerin sıklığı ve şiddeti azalır, su kalitesi artar, yeraltı ve yerüstü su kaynakları beslenir (Xu vd, 2018).
Yağış suyu yönetimi sistemleri doğal drenaj deseni dikkate alınarak su döngüsüne uygun bir şekilde inşa edilen yağmur bahçesi, geçirimli döşeme, kuru kuyu, yağış suyu bitki şeridi, yağmur hendeği (su tutma ve biriktirme hendeği), sızma çukuru, yeşil çatı (çatı bahçesi), yağmur varili, sarnıç, su arıtma alanları, göletler ve sulak alanlar vb gibi akılcı çözümler içeren yeşil altyapı bileşenlerinin oluşturulmasıyla sağlanabilir1 (Karakoçak, 2011, SPSMM 2016).
Yağış suyu yönetimi bir başka tanımla “SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİR DRENAJ SİSTEMİ” olarak da ifade edilebilir.
I. Gözenekli Döşeme (Geçirgen Döşeme)
Düşük trafik yoğunluklu alanlar, yaya yolu, okul ve kampüs alanları, açık alanlardaki voleybol ve basketbol sahalarının zeminleri, bahçe avluları, kaldırım kenarı drenler, gürültü bariyerleri, yapay kayalık zeminler, tenis kortları, bisiklet yolları, açık otoparkları, yangın şeritleri, otoyol refüjleri, şehir aydınlatma alanları, kampüs ve site içi yollar, pazaryeri zeminleri vb alanlarda kullanılabilen suyu içine alarak doğal yollarla filtre ederek toprağa sızdıran, kirleticilerden arınması ve yeraltısuyu kaynaklarının beslenmesine olanak sağlayan, geleneksel betondan farklı olarak iri agregalar ile birbirine bağlı boşluklar içeren beton ya da asfalt vb materyallerden üretilen döşeme türüdür.
II. Yağmur Bahçesi (Biyolojik Tutma Alanları)
Yer altı suyu seviyesinin yüzeye yakın olmadığı, tercihen az eğimli alanlarda imalatının yapılması uygun görülen; çatı olukları, araç-yürüyüş yolları, otoparklar gibi alanlarda yağış sonrası oluşan yüzey akışla birlikte gelen suyun toplanması ve doğal biyolojik arıtma yöntemleriyle arıtılarak kalitesinin iyileştirilmesinin temel amaç olduğu; konut sahipleri, yerel yönetimler (belediyeler ve bağlı iştirakleri ile il özel idareleri) ve diğer kamusal alanlar için son derece basit ve düşük maliyet etkin bir yağmursuyu yönetim aracı olan, yağmur sularının herhangi bir işleme tabi tutulmadan doğrudan yönlendirildiği ve üzerinde doğal ve yabancı yurtlu bitkilerin yetişebildiği sığ çukur alanlara “yağmur bahçesi” veya “biyolojik tutma alanları (bio-retention)” adı verilir1 (Demir 2012, Jaber vd 2012).
III. Yağış Suyu Bitki Şeridi
Yağış suyu bitki şeritleri; yüzey akış suyu kontrolü, sızdırma ve filtreleme işlevlerine sahip; farklı şekil ve boyutlarda alana özgü bitki türlerini içerecek şekilde tasarlanan, geçirgen jeofizik yer yapısı ve doğal bitki türleriyle suyun emilmesini ve kirleticilerden arınmasını sağlayan mühendislik ve tasarım ölçütleri içeren; bazı şeritlerde fazla yüzey akış suyunu toplayan su depoları barındıran ve yer altı suyu (YAS) sistemlerinin beslenmesini sağlayan, yağmur suyunu bordür açıklıklarından içine alacak şekilde yol ve kaldırım kenarlarında oluşturulan sistemler olarak tanımlanır 1.
IV. Yağmur Hendeği (Su Tutma ve Biriktirme Hendeği)
Yağmur hendekleri; yüzeysel akış hızını yavaşlatarak erozyonu önleyen, taşkın pik debisinin oluşma zamanını geciktiren, yüzeysel akışa geçen yağmur suyu miktarını ve taşkın pik debisini azaltan, yer altı suyu seviyesini arttıran, yağmur suyundaki kirletici maddelerin uzaklaştırılmasını sağlayan, biyoçeşitliliği arttıran, kentsel estetiği arttıran, kentsel bölgelerde pik sıcaklıkların azalmasına yardımcı olan; yüzey akış suyunun toplanması, tutulması ve kirleticilerin filtrelenerek suyun süzülmesini sağlayan yol kenarlarında oluşturulan dar ve uzun bir yapıda bitkilendirilmiş hendeklerdir.1 (Ünal ve Akyüz, 2017).
V. Yeşil Çatı (Eko Çatı)
Yeşil çatılar, düz ya da az eğimli çatıların üzerine imalatı yapılan, bitki örtüsü, toprak, drenaj ve su geçirimsiz membranlardan oluşan, yağmur suyunun bir bölümünü tutan, fazla suyu giderine yönlendiren yapılardır1.
VI. Yağmur Varili/Tankı
Yağmur varili, gömülebilir veya yer üstünde tutulabilir, yaprak ve diğer küçük nesneleri uzaklaştıran bir filtre sistemine sahip, yağmur suyu tahliyesine takılan bir depolama tankıdır.
Şehirlerin gelişimini tamamlamış bölümlerinde yeşil altyapı bileşenlerinin oluşturulmasına yönelik çözümler oldukça sınırlı düzeydedir. Yeni yeşil alan oluşturmak için uygun açık alan bulmak neredeyse imkansızdır1. Bu alanlarda1;
- Dikey bahçeleri, çatı bahçeleri oluşturarak veya yol ağaçlandırması yapımıyla birlikte bitki örtüsü miktarı arttırılarak,
- 6306 sayılı Afet Riski Altındaki alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a dayanılarak Kentsel Dönüşüm yapılan alanlarda yeşil altyapı ve lokal yeşil enerji bileşenlerinin (yağış suyu yönetimi dahil) uygulamaya katılarak,
- Mevcut OSB’lerin uygun alanlarında ekolojik iyileştirme yaparak yeşil altyapı ve yeşil enerji bileşenleri oluşturarak,
- İşlevini yitirmiş karayolu, demiryolu ya da akarsu yataklarının tamamı ya da bazı bölümlerinin koridor olarak değerlendirerek,
- İlgili kamu kurum-kuruluşların birbirleriyle ve kendi içlerinde bütünleşik iş yapma hedefiyle yeniden yapılandırılması ve “politika-yasal çerçeve-yönetim-mühendislik-planlama-tasarım-uygulama-izleme ve denetim” ilişkisinde su temalı yeşil altyapı çalışmaları yürütülerek,
- Su potansiyeli haritaları, kentiçi dereler master planı, yeraltı su kaynakları haritaları hazırlanarak,
- Sulama birlikleri ve kooperatifleri bir araya getirilerek su tüketiminin azaltılması, arıtılmış atık suyun tarımsal sulamada kullanılması sağlanarak,
- Su ihtiyaçlarının karşılanmasında derin yeraltı suyuna (fosil suyu) aşırı yüklenme getirecek uygulamalardan kaçınılması, deniz suyu arıtma ve yağmur suyu hasadı gibi tamamlayıcı çözümler dahil edilerek,
- İçme ve kullanma suyu amaçlı açılan tüm kuyulara ilişkin koruma zonları oluşturarak,
- İlgili kurumların katılımıyla yerel bazda yeraltı suyu stratejisinin belirlenerek yeraltı su kaynakları haritası oluşturulması (akış yönleri, riskli bölgeler, beslenme alanları vb.)
vb çözümler üretilebilir.
Ülkemizdeki Mevcut Yasal Düzenlemeler
3194 sayılı İmar Kanunu’nun Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliği’nde “kişi başına 10 m2 aktif yeşil alan” standartı dikkate alınmaktadır.
Ülkemizin “Mekansal Strateji Planında” açık yeşil alanlar “sosyal altyapı bileşeni” olarak sınıflandırılmıştır.
Mevzuatta yer alan “Yeşil Alan Sistemi” tanımı “Yeşil Altyapı” uygulaması bakış açısıyla hayata geçirilmesi “İklim Değişikliği ve Zararları ile Mücadele” anlamında gerçekçi ve kıymetli adımlar atılmasını sağlayacaktır.
Yeterli yasal düzenlemeler henüz yapılamadığı için “Kentsel Açık Yeşil Alan” planlaması ve tasarımı kentsel gelişim planlarından izole edilmiş, imar parseli düzeyinde ve belediye meclislerinin insiyatifiyle sınırlı bir ölçüde yürütülmektedir1 (Yılmaz, 2010).
30105 sayı ve 23/06/2017 tarihli Resmi Gazete’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızca “Yağmursuyu Toplama, Depolama ve Deşarj Sistemleri Hakkında Yönetmelik” yayınlanmış ve şehirlerimizde yağış suyu yönetimi ile ilgili değerli ve önemli bir adım olmuştur.
Söz konusu yönetmeliğin amacı “yağmursuyu toplama ve deşarj sistemlerinin planlanmasına, tasarımına, projelendirilmesine, yapımına ve işletilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek” olarak tanımlanmış ve kapsamı “halk sağlığını ve güvenliğini, çevrenin korunmasını esas alarak yağmursuyu toplama, depolama ve deşarj sistemlerinin planlamasına, tasarımına, projelendirilmesine, yapımına ve işletilmesine ilişkin usul ve esaslar” şeklinde belirtilmiştir.
Yönetmelik ile ayrıca altyapı yatırımlarının ve hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde yaşanan sorunların giderilmesi, veri altyapısının uyumlu ve etkin bir şekilde işletilmesine yönelik standartların oluşturulması, uygulama araçlarının geliştirilmesi çabalarına katkı sağlaması da hedeflenmiştir1.
Yönetmelikte görülen eksiklik ise “yağış suyu yönetimi çözümlerini içeren bu sistemlerin yeşil altyapının bileşeni olduğu ve yeşil alan sistemlerine entegre edilerek tesis edilmesi gerektiğinin” belirtilmemesidir1. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın üst bir düzenleme ihtiyacını tespit edip, “İKLİM KANUNU” çalışması yaptığını da biliyor ve çok kıymetli buluyoruz.
(https://www.ulusal.com.tr/gundem/yeni-iklim-kanunu-hazirlaniyor-h274007.html)
Devam edeceğiz…
KAYNAKLAR
1Çiğdem C. H. 2019. Kentlerde İklim Değişikliği ile Mücadele İçin Yeşil Altyapı Çözümleri, İklim Değişikliği Eğitim Modülleri Serisi 12. İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi (İklimİN), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Külekçi E. A., 2017. Geçmişten Günümüze Yeşil Çatı Sistemleri ve Yeşil Çatılarda Kalite Standartlarının Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma. Ata Planlama ve Tasarım Dergisi, Cilt:1, Sayı:1. Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi.
http://www.neoteknikyapi.com/drenaj-ve-yesil-cati-sistemleri/
https://decortips.com/tr/disi-alan/yagmur-suyu-toplama-sistemleri/
Demir, D. 2012. Konvansiyonel Yağmur-suyu Yönetim Sistemleri ile Sürdürülebilir Yağmur-suyu Yönetim Sistemlerinin Karşılaştırılması: İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Örneği. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstirüsü, Çevre Mühendisliği anabilim Dalı, Çevre Bilimleri ve Mühendisliği Programı, İstanbul, 191 s.
Müftüoğlu V. ve Perçin H., 2015. Sürdürülebilir Kentsel Yağmur Suyu Yönetimi Kapsamında Yağmur Bahçesi. İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, Cilt/Vol. 5 Sayı/No.11:27-37
Öztürk M., 2017. Su Geçiren Beton ve Asfaltlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Ünal U. ve Akyüz D. E., 2017. Sürdürülebilirlik Açısından Yağmur Hendekleri, Akademia Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi, Cilt 2 Sayı 3. 71-82