EN YENİLER
Milli hava platformları Türk mühendislerine emanet
Bayraktar TB3 SİHA, 9'uncu test uçuşunu tamamladı
Türkiye'nin savunma sanayisindeki son durumu
Milli Helikopter Yakalama ve Transfer Sistemi KUŞKAPANI Kabul Testlerini Tamamladı
Savunma Sanayii için Eğitim Kurumu Örnekleri Geliyor
Türkiye'nin Güneş Paneli Üretimindeki Sıradaki Hedefi İkincilik

MMO sonuç bildirgesi yayınladı

Makina Mühendisleri Odası’nın 26-27 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilen 49. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi yayınlandı.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası 49. Olağan Genel Kurulu, 26 Mart 2022 tarihinde Kocatepe Kültür Merkezinde, genel kurul seçimleri 27 Mart 2022 tarihinde Oda’nın  Eğitim ve Kültür Merkezinde yapıldı. Kurulun neoliberalizmin yıkıcı toplumsal sonuçlarının bütün dünyada açıklıkla görüldüğü bir dönemde toplandığına vurgu yapan bildiride; COVİD19 sürecinin toplumsal ve ekonomik etkilerini, Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda yapılan ambargo ve yaptırımların toplumsal sorunlara yol açtığını vurgulandı.

Doların geleceği sarsıntıdadır

Kurul bildiride; “Covid-19 salgını, ABD’nin Çin’e yönelik ticaret savaşları, emperyalizmin NATO’yu parlatma-genişletme, Rusya’yı kuşatma, Çin’in yükselişini engelleme çabaları, Rusya-Ukrayna savaşı, kapsamlı ambargo ve yaptırımlar, nükleer füzeler dahil silahlanmanın artan boyutları ve dünya çapında tedarik-ticaret-emek ve finans zincirlerinde yaşanan kırılmalar, etkileri önümüzdeki dönemde yoğunlaşarak sürecek olan önemli gelişmelerdir. Bu gelişmeler dünya ekonomisi ve siyasetinin gelecek perspektiflerini etkileyecek boyutlardadır. ABD’nin başını çektiği tek kutuplu yeni dünya düzeni dönemi kapanmıştır, artık iki kutuplu/veya çok kutuplu bir dünya vardır ve uluslararası ticarette ABD doları hakimiyetinin geleceği sarsıntıdadır. Küreselleşmenin sonu, yeni bir dünya düzeni ve kurumları, uluslararası ticarette yeni para birimi/veya birimleri gibi konular epeydir tartışılmaktadır. Ukrayna savaşı, çeşitli yönleriyle gördüğümüz üzere bu süreci hızlandırmıştır” denildi.

NATO’dan çıkmak en doğru politikadır

NATO’cu politikaların aksine, ülkede, bölgede, dünyada barışı savunmanın esas alınması gerektiğini vurguladı. Savaşlara, işgallere ve her türlü emperyalist yayılmacılığa karşı olmak, savaş aygıtı NATO’dan çıkmanın en doğru politika olduğunu savundu.

MMO “Kürt Sorunu” diretmesine devam ediyor ve “terör” suçlularına destek veriyor

Bildirinin satır aralarında “Kürt Sorunu”  diretmesine devam edildi. “Teröre destek” suçundan hükümlü olan siyasilerin tutuklu olmasına tepki gösterdi, halkın oylarının yok sayıldığını savundu. Geçtiğimiz dönemlerde de Mimarlar Odası Ankara Şubesi JİN TV muhabiri Güler Yıldız’ı basın ödülüne layık gördüğünü açıklamış, birçok mühendisten tepki görmüştü. Haklarında da “teröre örgütü propagandası yapmak” suçundan dava açıldı.

“Özelleştirmeler ülkemizi bağımlı hale getirdi”

Özelleştirmelerin, üretimi dışa bağımlı hale getirdiğini vurgulayan bildiride; “Serbestleştirme–özelleştirmeler, üretim ile ihracatın ithal girdilere bağımlılığı ve fason üretim olguları bu iktidar döneminde ülkemizi sanayisizleştirmiş, tarımı mahvetmiş, geçmişte kendi kendine yeten üretim yapan ülkemiz her alanda ithalata bağımlı hale gelmiştir.

Kamusal üretim, hizmet ve denetimin tasfiyesi, fason ve esnek üretim ile rant eksenli sermaye birikimi düzenlemeleri mühendislik hizmet ve uygulamaları ile meslek örgütlerimizi etkilemekte, mühendisliği değersizleştirmektedir. Mühendislik eğitimden başlayarak niteliksizleşme, yoksullaşma ve işsizlik kıskacındadır” denildi.

Bildirinin tam metni:

Genel kurulumuz, neoliberalizmin yıkıcı toplumsal sonuçlarının bütün dünyada açıklıkla görüldüğü bir dönemde toplanmıştır. Reel ücretlerde gerileme yanı sıra işsizlik, açlık ve yoksullukta ciddi artışlar vardır. Sağlıkta sosyalizasyon politikalarının serbestleştirme-özelleştirmelerle tasfiyesinin acı toplumsal sonuçlarına, Covid-19 salgınındaki yaklaşık 500 milyonu aşkın vaka ve 6 milyonu aşkın insanın ölümü eklenmiştir. İklim değişikliği, gıda krizi, yoksulluk ve savaşların neden olduğu mülteci-göç hareketleri büyük boyutlara ulaşmıştır. Kapitalizmin krizleri ile ırkçılık ve milliyetçiliklerden beslenen neofaşizm, birçok ülkede güç kazanmıştır. Enerji, maden, hammadde, su kaynaklarının paylaşımı ile nüfuz alanları kavgası savaşlara, işgallere ve bir dizi tarihsel toplumsal soruna yol açmaktadır.

Covid-19 salgını, ABD’nin Çin’e yönelik ticaret savaşları, emperyalizmin NATO’yu parlatma-genişletme, Rusya’yı kuşatma, Çin’in yükselişini engelleme çabaları, Rusya-Ukrayna savaşı, kapsamlı ambargo ve yaptırımlar, nükleer füzeler dahil silahlanmanın artan boyutları ve dünya çapında tedarik-ticaret-emek ve finans zincirlerinde yaşanan kırılmalar, etkileri önümüzdeki dönemde yoğunlaşarak sürecek olan önemli gelişmelerdir. Bu gelişmeler dünya ekonomisi ve siyasetinin gelecek perspektiflerini etkileyecek boyutlardadır. ABD’nin başını çektiği tek kutuplu yeni dünya düzeni dönemi kapanmıştır, artık iki kutuplu/veya çok kutuplu bir dünya vardır ve uluslararası ticarette ABD doları hakimiyetinin geleceği sarsıntıdadır. Küreselleşmenin sonu, yeni bir dünya düzeni ve kurumları, uluslararası ticarette yeni para birimi/veya birimleri gibi konular epeydir tartışılmaktadır. Ukrayna savaşı, çeşitli yönleriyle gördüğümüz üzere bu süreci hızlandırmıştır.

Bu genel dünya durumu, halklar açısından sosyal hak kayıpları, işsizlik, yoksullaşma, açlık, toplumsal parçalanma, mülteci akınları, insanlık dışı yaşam koşulları, kitlesel ölümler ve halklar arasında kuşaklar boyunca sürecek düşmanlıklara yol açıyor. Ancak bu olumsuzluklar geniş kitleler tarafından sorgulanıyor ve başka bir dünya özleminin yayılmasına da yol açıyor. Mevcut dünya durumu, halkçı, kamucu/toplumcu, sömürüsüz, savaşsız, barışçı seçeneği halkların önüne koymaktadır. Genel kurulumuz bu tek doğru insani alternatifin yanındadır.

AKP iktidarının izlediği dış politika Türkiye’nin jeostratejik konumundan dolayı gösterişli bir şekilde sunulmaktadır. Oysa dış politika sürekli zikzaklar, geri adımlar, yanlışlıklarla doludur ve esasen emperyalizme bağımlılığın gereklerini yerine getirme ile içerde toplumsal muhalefeti baskı altında tutarak iktidarın sürekliliğini sağlamak için militarist bir eksende belirlenmektedir. Emperyalizme bağımlılığa, şimdi gerici bölge ülkelerine finansal bağımlılık da eklenmiştir.

Saray rejiminin izlediği emperyalizm ve NATO’cu politikanın aksine, militarist ve savaş yanlısı politikaları reddetmek; ülkede, bölgede, dünyada barışı ve halkların kardeşliğini savunmak; savaşlara ve işgallere, emperyalist ve her türden yayılmacılığa karşı çıkmak; savaş aygıtı NATO’dan çıkmak; ülkelerin içişlerine müdahale etmemek ve bağımsızlıklarına saygı duymak en doğru politikadır.

Son yıllarda, neoliberal politikaların devamı olarak ülkemizde Cumhuriyet dönemindeki bütün olumlu gelişmeleri tasfiye eden köklü bir rejim değişikliği yaşanmıştır. Laiklik, demokrasi, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, sosyal hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler, liyakat normu, kamunun ekonomi ve topluma yönelik üstlendiği olumlu işlevler ile kamusal hizmet ve denetimlerin tasfiyesi, rejim değişikliğinin karakteristik öğeleridir. Şimdi yoğun bir dinselleştirme ve gericilik, parti devleti, tek kişi egemenliği ve normsuz, kuralsız keyfi bir yönetim söz konusudur.

Tarihimizin bütün usulsüzlüklerini, yolsuzluklarını, kayırmacılıklarını, borçlanma düzeylerini, rant politikalarını, vergi adaletsizliklerini kat kat aşan, halkın yaşamını işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı ile mahveden bir kötülükler iktidarı, felaketler iktidarı vardır. Siyasal İslamın totaliter karanlığı ile kapitalizmin yeni tipte faşizmler yönelimi, bu iktidarda birleşerek cisimleşmiştir.

Kürt sorununda “açılım”, “çözüm” gibi oyalama adımları, yerini militarist politikalar ve seçilmiş yasal temsilcileri hapse göndermeye, halkın oylarını yok saymaya bırakmış, inkâr ve asimilasyon politikaları devam ettirilmiştir. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözüme kavuşturulması gereksinimi güncelliğini korumaktadır.

Serbestleştirme–özelleştirmeler, üretim ile ihracatın ithal girdilere bağımlılığı ve fason üretim olguları bu iktidar döneminde ülkemizi sanayisizleştirmiş, tarımı mahvetmiş, geçmişte kendi kendine yeten üretim yapan ülkemiz her alanda ithalata bağımlı hale gelmiştir.

Kamusal üretim, hizmet ve denetimin tasfiyesi, fason ve esnek üretim ile rant eksenli sermaye birikimi düzenlemeleri mühendislik hizmet ve uygulamaları ile meslek örgütlerimizi etkilemekte, mühendisliği değersizleştirmektedir. Mühendislik eğitimden başlayarak niteliksizleşme, yoksullaşma ve işsizlik kıskacındadır.

Muhalefet ve halkın iktidara tepkisi, şiddet tehditleri ve eylemleriyle bastırılmaya çalışılmaktadır. Ancak işçi, çiftçi, sağlıkçı, eğitimci, kadın ve tüm emekçi halk tepkilerinde görüldüğü üzere Türkiye bu sömürü ve istibdat rejimine teslim olmayacaktır.

Bizim safımız da burasıdır: TMMOB Makina Mühendisleri Odası, tüm baskılara karşın dinmeyen toplumsal direniş dalgası içinde halk egemenliği/halk demokrasisi, eşitlikçi, sömürüsüz, laik, bilimin aydınlattığı ve geliştirdiği üreten, kalkınan, barış ve kardeşlik içindeki bağımsız bir Türkiye ve başka bir dünya için mücadele kararlılığını sürdürecektir.

Genel kurulumuz, emperyalizme, kapitalizme/neoliberalizme, faşizme, gericiliğe, militarizme ve totaliter iktidara karşı birlik, mücadele, dayanışma, demokrasi platformu ve Cumhuriyetçi, laik, demokratik, halkçı, toplumcu/kamucu bir yanıt olmuştur.

Genel kurulumuz, emek ve demokrasi güçlerinin bu zeminde birliğine; sömürü-zulüm iktidarından kurtuluşun, toplumsal gereksinimleri esas alan kamucu politikalar ile emek ve bilim temeli üzerinde kurulacak yeni bir düzen için mücadele ile sağlanabileceğine işaret etmiştir.

Genel kurulumuz, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve TMMOB Yasası’nın değiştirilmesinin sürekli gündemde olduğu koşullarda Odamız ve TMMOB’mizin özerk demokratik yapısının korunarak sürdürülmesi için mücadeleyi tarihi bir sorumluluk olarak önümüze koymuştur.

Yaşasın MMO, Yaşasın TMMOB, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

49. OLAĞAN GENEL KURULU

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
deprem
İzmir Depremi'nin Bilançosu
GES
GES Projeleri İçin Geoteknik Raporun Hazırlanmasına İlişkin Özel Teknik Şartname Önerisi
nükleer
Nükleer Güç Santralleri ve Nükleer Teknoloji
izmirss
Unutulan Proje: RADIUS
1424653
TOGG, Batarya Modülü İçin Farasis İle Anlaştı
DCIM100MEDIADJI_0168.JPG
Alsancak Limanı'nda Ro-Ro Operasyonları Yeniden Başladı
Ekran Alıntısı
"Depreme Karşı Tekiz" Girişiminden 7 Maddelik Eylem Planı
D_giKQnWsAIPARD
Türkiye'nin İhtiyacı Yassı Çelik Üretimi Hakkında Öneriler
FARM-2048x1263
Organik Tarım Uydurması
thumbs_b_c_e428879bb34d1f9546287414ad1e9f7f
Kıyı Emniyetinin İlk Kadın Römorkör Kaptanı, Dümeni Başında
röpdeneme2
Prof. Dr. Sencer İmer ile Türkiye'de Demir - Çelik Sanayisinin Değerlendirmesi
thumbs_b_c_edf5aed117b870772be9ac2eff6dbd14
Türkiye’nin Mühendis Kızları Geleceği Aydınlatacak