Yeryüzündeki atıkların yüzde 5’ini tekstil atıkları oluşturuyor. Tekstil ürünlerinin yüzde 95’i ise geri dönüştürülebiliyor. Geri dönüştürmek üzere ithalatı gerçekleştirmek istenen kullanılmış hazırgiyim ürünlerinin yasal mevzuata takıldığını belirten İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, “Bu alanda yasal düzenleme pamuk ithalatındaki açığı da azalacak” dedi.
Türkiye ihracatından yüzde 40’tan fazla pay alan Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat çerçevesinde 2050’ye kadar sera gazı emisyonlarını net olarak sıfırlamayı ve iklim değişikliği krizini kontrol altında tutmayı hedefl iyor. Bu sebeple sürdürülebilirlik, günümüzde bir tercih değil zorunluluk haline geldi. Bu zorunluluğun en fazla hissedildiği sektörlerin başında ise tekstil ve hazır giyim sektörleri geliyor. Zira genel ihracatta olduğu gibi 30 milyar doları aşkın ihracata imza atan bu iki sektörün de en büyük pazarı AB. Bu çerçevede kendilerinin de sektör olarak tüm strateji ve hedefl erinin odağına sürdürülebilirliği aldıklarını belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, söz konusu alanda ortaya çıkan ve çıkması muhtemel yeni sistemlerin oluşturacağı risk ve fırsatları yakından takip ettiklerini söyledi.
İlk eylem planı tekstilden
Bu çerçevede sürdürülebilirlik özelinde eylem planını açıklayan ilk sektör olduklarına dikkat çeken İTHİB Başkanı Öksüz, topyekun bir seferberlik başlattıklarını vurguladı. Öksüz, yaptıkları bazı çalışmaları şöyle sıraladı: “Her hafta Salı ve Perşembe günleri 900 katılımcının ağırlandığı Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Dönüşümü Eğitim Programı düzenliyoruz. Ayrıca yeni dönem için hazırlıklara başladığımız Sustainability Talks etkinliği gerçekleştirdik. Karbon ayak izinin azaltılması çalışmaları kapsamında IPA III projesi çalışmalarını yürütüyoruz. Ayrıca sürdürülebilir tekstillere yönelik bir İSTKA projemiz mevcut. Sürdürülebilir Tekstiller Ur-Ge Projesi’ni hayata geçirdik ve ihtiyaç analizi aşamasını tamamladık…”
Tüm atıkların yüzde 5’i tekstil
Ahmet Öksüz, sürdürülebilirliğin tarladan ambalajlamaya ve oradan da son tüketiciye ulaştığı lojistik kanallara kadar her bir sürece yönelik olduğunu ve bu kapsamda çalışmalar gerçekleştirildiğini belirtti. Tekstil sektöründe atıklar da bu kapsamda önemli bir yere sahip. Amerika Çevre Koruma Ajansı verilerine göre, yeryüzündeki atıkların yaklaşık 5’ini tekstil atıkları oluşturuyor. Ahmet Öksüz, “Tekstilde geri dönüşüm konusunda en sevindirici husus neredeyse tüm tekstil ürünlerinin geri dönüştürülebilir olması. Türkiye’deki geri dönüşüm yatırımları gün geçtikçe artırıyor. Dolayısıyla tekstil atığını çöp mantığından ayırmamız gerekiyor. Tekstil ürünlerinin yüzde 95’i geri dönüştürülerek yeniden kullanıma kazandırılabilir. Hali hazırda tekstil işletmelerimizin birçoğu sıfır atık yaklaşımı ile geri dönüşüm tesislerini faaliyete geçirdi. Bakanlıklarımızın da konuya ilişkin çok önemli teşvik mekanizmaları bulunuyor. Ancak geri dönüştürülerek yeniden tekstil üretimine kazandırmak üzere ithalatı gerçekleştirmek istenen kullanılmış hazırgiyim ürünlerinde maalesef yasal mevzuata takılıyoruz. Bu da özellikle Avrupa Birliği’ndeki birçok küresel markanın Türk tekstil sektörü ile döngüsel ekonomiyi benimseyerek iş birliği yapmasını sekteye uğratıyor” dedi.
Pamuk ithalatı 3 milyar doları aşacak
Öksüz, şöyle devam etti: “Bu durum elbette ki doğayı ve iç piyasadaki hazır giyim tüketim dengesini korumak için hazırlanmış bir mevzuat. Söz konusu mevzuatın gümrük denetiminde ithal edilmesine izin verilmesi şeklinde düzenlenmesi, tekstil işletmelerimizi hem bürokratik hem de mali olarak büyük bir külfetten kurtaracak. Dolayısıyla konuya ilişkin yapılacak bir düzenleme, AB’nin tekstil ithalatından yüzde 17 pay alan sektörümüzün çok daha büyük pay almasını sağlayacak. Bununla birlikte Türkiye pamukta ithalatçı bir ülke. 2021 yılında 2,3 milyar dolar pamuk ithalatı gerçekleştirildi ve 2022 yılında ithalatın 3 milyar doları aşması öngörülüyor. Söz konusu yasal düzenleme ile döngüsel ekonomide Avrupa ile tam entegrasyona sahip olabileceğimiz gibi; hazırgiyim ürünlerinin yeniden elyaf haline dönüştürülmesiyle pamuk ithalatındaki açık da azalacak.” TUİK rakamlarına göre, bu yılın ilk çeyreğinde pamuk ithalatı 813 milyon dolar olarak gerçekleşirken, ihracatı ise 97 milyon dolar oldu.
23 MİLYON DOLARLIK KULLANILMIŞ KIYAFET İTHAL ETTİK
Tekstil sektöründe geri dönüşüme hizmet eden en önemli ürün gruplarından 6309 Gümrük Tarife Pozisyonu altında sınıfl andırılan “kullanılmış giyim eşyası ve kullanılmış diğer eşya” ithaline izin verilmiyor. Bahse konu eşya ancak yurt dışında işlem görerek 6310 Gümrük Tarife Pozisyonundaki eşya haline gelmesi durumunda ithal edilebiliyor. Anılan işlemin yurt dışında yaptırılması ise yerli üreticilerimiz için ilave maliyet ve zaman kaybına neden oluyor. TUİK rakamlarına göre 2019’da 11,8 milyon dolar olan söz konusu alandaki ithalat 2020’de 12,3, 2021’de ise 23.1 milyon dolara yükseldi. Bu yılın ilk çeyreğinde ise bu rakam 5,3 milyon dolar olarak gerçekleşti.
YILDA 40 MİLYON TON KIYAFET ATIĞI OLUŞUYOR
ABD’de 17 milyon ton, Avrupa’da ise yıllık 4 milyon ton kıyafet atığı çöpe gidiyor. Tüm dünyada yıllık 40 milyon ton giysi atığı oluşuyor. Tüm bunların toplanabilmesi durumunda, 250 milyar dolarlık bir ekonomik değer yaratılması mümkün. Global olarak giyim atıklarının yalnızca yüzde 20’si yeniden kullanım için toplanıyor ve yüzde 80’i çöp sahasına veya atık yakma tesislerinde işleniyor. Türkiye’de ise her yıl yaklaşık olarak 1 milyon 155 bin ton tekstil atığı ortaya çıkıyor.
DÜNYA