Genç Meslektaşlarımız;
Şantiye Şefliği Tam Zamanlı Bir Görevdir,
Birden Fazla Şantiyede Yapılamaz!
İnşaat Mühendisliği medeniyetleri var eden bir meslektir; medeniyetleri görünür kılar. Kültürel, sosyal, ekonomik ve benzeri özellikler nasıl ki medeniyetlerin soyut yanını ifade ediyorsa, köprüler, yollar, binalar, barajlar da somut yanına işaret etmektedir. İnşaat mühendisliği uygulamaları, doğa olayları ile doğal afetler arasındaki çelişkiyi, insanın güvenliği ve rahatının gözetilmesi hedefiyle çözüme kavuşturmuştur. Kazanan insan ve mesleğimiz olmuştur.
İnşaat mühendisliğinin kadim çağlardan geleceğe kurduğu köprü, mesleğimizin sıradanlaştırılmasının, önemsizleştirilmesinin, insani özelliklerinden kopartılarak mekanikleştirilmesinin, toplumsal yarar ilkesinden uzaklaştırılmasının mümkün olmayacağını simgelemektedir.
Ancak bugün ülkemizde inşaat mühendislerinin geldikleri nokta hayli düşündürücüdür. Maalesef karar vericiler tarafından inşaat mühendisliği ara eleman statüsüne getirilmeye çalışılmakta, aleni bir şekilde de bu niyet en yetkili ağızlardan ifade edilmektedir.
Yapı üretim sürecinde meslektaşlarımızın ara eleman olarak konumlandırılmasının acı sonuçlarını yaşanan deprem, sel ve benzeri doğa olaylarının sonuçlarında görüyoruz. Her doğa olayından sonra can ve mal kayıpları yaşanıyor, telafisi olmayan acılarla yüzleşiyoruz. Bir tarafta ülkemizde plansızca açılan inşaat mühendisliği bölümleri ve kontenjan sayıları dolayısıyla her sene binlerce meslektaşımız aramıza katılırken diğer taraftan da neredeyse her yapının inşasında mühendislik hizmeti açığı olduğu görülmektedir. Verilmeyen her mühendislik hizmeti enerji kaybına, maliyet artışına, israfa ve güvenlik açığına yol açıyor, açmaktadır.
Bir diğer yandan ise bu durum, mesleğimizde hiç görülmemiş işsizlik oranlarını da yansıtmaktadır. Yapılan araştırmalarda 2020 yılının ilk aylarında inşaat mühendisleri arasında işsizlik oranı yüzde yirmiye ulaşırken, genç inşaat mühendisleri arasında her üç kişiden biri işsiz durumdadır. İşsizlik sorunu sadece işsiz kalan meslektaşlarımızı etkileyen bir sorun olarak anlaşılmamalıdır. Mesleğimizin her alanında çalışan, emeği ile geçinen meslektaşlarımızın düşük ücretlerle çalıştırılmasına ve haklarını kaybetmesine de neden olmaktadır. Özellikle genç meslektaşlarımızın çok düşük ücretlerle imzalarının istismar edilmesine sebebiyet vermektedir.
Bu can sıkıcı tablonun oluşmasına yol açan başlıca etkenlerden biri de meslek alanımızla ilgili mevzuatta ve uygulamadaki yanlışlıklardır. Kamu yararını gözeten bir anlayış değişikliği ve basit önlemlerle kağıt üzerinde veriliyormuş gibi görünen mühendislik hizmetlerinin gerçekten yapılmasını sağlamakla işe başlamak gerekiyor.
Bugün bir şantiye şefi, mevzuatın verdiği izinle beş ayrı şantiyede görev alabiliyor. Şantiye şefi, yaptığı işin doğası gereği istisnayı durumlar hariç, şantiyeden hiç ayrılmaması gereken bir görevin adıdır. Halk arasında “imzacılık” diye tabir edilen resmi evraklardaki formaliteyi sağlamak için ve sahaya neredeyse hiç uğramadan yapılan şantiye şefliğinin temel nedeni de yasal mevzuatın böylesi durumlara, başıboşluğa ve suistimale zemin hazırlamasıdır.
Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6. Maddesinin 3. Bendinde, “Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü ile özel ihtisas gerektirip gerektirmediği ve ilgili imalatların oranı dikkate alınır” deniliyor. Uygulamada ise işin niteliğine aykırı şantiye şefliği taleplerinin kabul edildiği, bu konuda idarelerin keyfi kararlar aldığı görülüyor.
Türkiye gibi bir deprem ülkesinde, başta halkın can ve mal güvenliği için şantiye şefliği çalışma alanının işlevli ve çalışır bir düzene sokulması, şantiye şeflerinin niteliklerinin arttırılması acil çözüm bekleyen bir sorundur.
Bu yüzden diyoruz ki:
•İstisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmelidir.
•Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde; yapım işinin konusunun, niteliğinin, büyüklüğünün ve ilgili imalatların oranının dikkate alınması, keyfi uygulamaların sonlandırılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
•Şantiye şefliği sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyan bir görevdir. Bu görevi yerine getirecek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalıdır.
•Gerçeğe aykırı beyanda bulunarak şantiye şefliği üstlenilmesinin önünü geçilmesi için şantiye şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmelidir.
•Şantiye şefleri TMMOB tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalıdır.
Siz genç meslektaşlarımızı bu talepleri sahiplenmeye, yapacağımız üye toplantılarına katılmaya, gerçekleştirilecek olan bilgilendirme faaliyetlerine destek olmaya, Odamız ve Şubelerimizin bir bütünlük içinde bu konuda yürüttüğü çalışmalara omuz vermeye, kamu yararı ve mesleki hak ve sorumluluklarımızı savunmaya davet ediyoruz.
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU