EN YENİLER
Milli hava platformları Türk mühendislerine emanet
Bayraktar TB3 SİHA, 9'uncu test uçuşunu tamamladı
Türkiye'nin savunma sanayisindeki son durumu
Milli Helikopter Yakalama ve Transfer Sistemi KUŞKAPANI Kabul Testlerini Tamamladı
Savunma Sanayii için Eğitim Kurumu Örnekleri Geliyor
Türkiye'nin Güneş Paneli Üretimindeki Sıradaki Hedefi İkincilik

Toplum ve Mühendislik

30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem bütün Ege bölgesini sarstı. Depremin üssü Ege Denizi’ndeki Sisam adası açıklarıydı, ama esas yıkım 80 -100 kilometre uzaklıktaki İzmir’de oldu. 506 bina yıkıldı veya ağır hasar görerek içindeki eşyalarla birlikte enkaza dönüştü. 511 binanın orta, 5119 binanın hafif hasarlı olduğu saptandı. 116 kişi yaşamını yitirdi, 1034 kişi yaralandı. Bu deprem İzmir’in üzerinde bulunduğu fay hattında gerçekleşmedi ve onun şiddeti, olması beklenen esas depremin % 20’si dolayındaydı.

Ölenler, yaralananlar… Geride kalanlar da yitirdikleri mal ve canların acısını çekiyorlar. Sağ kaldım diye şükredenlerin yuvası yıkılmış durumda. Hayatının geri kalanında toparlanma imkânı bulamayacak bu insanlardan keşke depremde ölseydim de bu sıkıntıları çekmeseydim diyenler bile çıkacaktır. Biz de hep birlikte bu acıyı yüreklerimizde hissettik ve ulusça seferber olduk. Özverili görevliler sayesinde arama ve kurtarma çalışmaları düzenli ve hızlı bir şekilde yapıldı. Göz yaşartıcı kurtarma sahnelerine tanık olduk. Toz duman ortadan kalktı. Artık düşünme zamanı… Bu acıklı durum niçin oldu? Böylesi durumlara yol açmamak için ne yapmalıyız?

Toplum olarak sınıfta kaldık

Depremde yıkılan ve hasar gören binalar arasında plansız ve ruhsatsız olanı yok.

İmar planını hazırlayan da, projeyi hazırlayan da,  onaylayan da, uygulamayı yapan da,  denetleyen de mühendis ve mimardır. Hatta yerel yönetim makamlarına seçilenlerin de birçoğu mühendis veya mimardır. Örneğin 1984 yılından 2019 yılına kadar Bornova’da belediye başkanlığı yapan kişilerden Aziz Kocaoğlu ve onun yerine görevlendirilen Dr. Sırrı Aydoğan dışındakilerin hepsi mühendis ve mimardır. Bu kişilerin toplam hizmet süresi 30 yılı geçmektedir. 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde İzmir’de ilçe belediye başkanlığına seçilen 30 kişiden 6’sı mühendis ve mimarlardan oluşmaktadır.

Sonuçta bu insanlar konuyu ve tekniği bilmedikleri için hata yapmıyorlar. Mesele cüzdan ile vicdan arasındaki çelişkidir. Maalesef davul mimar / mühendisin boynunda, tokmak yap/satçı ve müteahhidin elindedir. Büyük paraların döndüğü bu alemde, kuşkusuz çıkarı için her şeyi yapabilecek gözü kara adamlar var. Çoğunun cesareti cehaletinden kaynaklanıyor. Çoğu amelelikten, ustalıktan başlayıp işi büyütmüş kimseler. Arsa sahiplerini, alıcıları, çalıştırdığı teknik elemanları ve çoğu hemşehrisi olan inşaat işçilerini sömürerek milyarları kazanan bu şahısların en temel bilgilerden yoksun olduğunun tanığıyım.

Bazılarının geçim derdi veya kazanma hırsı insanların canına mal oluyor.  Ancak bir gerçek var ki mimar/mühendisin imzası olmadan bu çürük binalar dikilemez. Hepimiz yoksul milletimizin sağladığı imkânlarla okuduk. Yüksek eğitimli insanlar olarak toplumda saygı görüyoruz. Ortalamanın üzerinde bir hayat standardımız var. Topluma borçluyuz. Bu borcumuzu görevimizi iyi yaparak ödeyebiliriz. 

2015 yılında İzmir Körfezi üzerine asma köprü yapan bir Japon şirketinin mühendisi taşıyıcı halatlardan birinin kopmasının sorumluluğunu üstlenmişti.  Japon mühendis 51 yaşındaki Ryoichi Kishi bunu onur meselesi saymış, bileklerini ve boynunu keserek intihar etmişti.  Yurdumuzda on binlerce kişinin öldüğü depremler sonrasında sorumlulardan intihar edenini bırakın, hatalı olduğunu kabul ederek özür dileyen biri olduğunu bile hatırlamıyorum.

Meslek odalarının da yasal olarak verilen denetim görevlerini gereği gibi yapmaları zorunludur. Mühendislerin meslek etiğine bağlı kalması ve bu hırslı insanların yanlışlarına ortak olmaması gerekir.

Türkiye Bilimler Akademisi tarafından hazırlanan Bilim Etiği Elkitabı içinde yer alan “Deprem, Doğal Afetler ve Bilim İnsanının Sorumluluğu” başlıklı bölüm ufuk açıcıdır (2). Sayın Yücel Yılmaz tarafından kaleme alınan bu bölümde:

  • Yaklaşmakta olan bir depremi her zamanki kaderci tavrımızla tevekkül içinde bekliyoruz
  • Toplumumuz afete karşı hazırlanma ile hazırlık yapar görünme arasında bocalamaktadır
  • Depremin yeri ve zamanı konusundaki bilimsel kestirimler çok doğru bilgileri içermesine rağmen henüz istenilen ayrıntılara indirgenemiyor
  • Bilimci ve uzmanlarımız halkımızı bilgilendirme ile bilimciler arasında yapılan bilim panelleri arasındaki çok farklı düzeylerdeki görüşleri aktarma işlevlerini yeterince ayırt edemeyen bir yaklaşımla bu ortamın girdabına kapılmıştır
  • Gayretler çoğunlukla bireysel kalmış, birbirleriyle çelişir görüntüler vermiştir
  • Uzman ve akademisyenlerimizin deprem gibi yaşamsal bir konuda toplumdaki imaj ve güvenirlilikleri zedelenmiştir.
  • Yapılacak iş günümüzde, toplumu bilinçlendirme ve yaklaşmakta olan bir depreme karşı hazırlıklar yaparak
  • Deprem risklerini azaltma amacıyla, toplumsal örgütlenme ağları oluşturarak, gerekli tedbirleri almak olmalıdır
  • Çözüm, halkımızın her kesim ve kesitinin örgütlenerek afete karşı hazırlanmada ciddi sorumluluklar ve görevler almasında yatmaktadır şeklinde görüş bildirilmiştir.

Maalesef seçimlerdeki oy kaygısı pek çok yanlışın temel kaynağıdır. Halk dalkavukluğu,  seçim sırasında verilen ödünler, yandaşlarını koruma eğilimi, doğrudan çıkar sağlama gibi pek çok sorun var. Yasa ve yönetmeliklere aykırı olan yapılar için çıkarılan imar afları en büyük yanlışlardan biridir. İmar affı çıkaranları kim affedecek diye sormak gerekiyor. Siyasiler parmak kaldırarak yer seçiminde ve inşaat aşamasında yapılan hataları da ortadan kaldırıyorlar mı?

Kaynaklar:

(1) https://www.milliyet.com.tr/gundem/japon-muhendisin-onur-intihari-2032990 erişim tarihi 16.12.2020

(2)TÜBA, Bilim Etiği Elkitabı, (Editör Ayşe Erzan) Türkiye Bilimler Akademisi 2018 Sıra No 17, s.56-58.

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
deprem
İzmir Depremi'nin Bilançosu
GES
GES Projeleri İçin Geoteknik Raporun Hazırlanmasına İlişkin Özel Teknik Şartname Önerisi
nükleer
Nükleer Güç Santralleri ve Nükleer Teknoloji
izmirss
Unutulan Proje: RADIUS
1424653
TOGG, Batarya Modülü İçin Farasis İle Anlaştı
DCIM100MEDIADJI_0168.JPG
Alsancak Limanı'nda Ro-Ro Operasyonları Yeniden Başladı
Ekran Alıntısı
"Depreme Karşı Tekiz" Girişiminden 7 Maddelik Eylem Planı
D_giKQnWsAIPARD
Türkiye'nin İhtiyacı Yassı Çelik Üretimi Hakkında Öneriler
FARM-2048x1263
Organik Tarım Uydurması
thumbs_b_c_e428879bb34d1f9546287414ad1e9f7f
Kıyı Emniyetinin İlk Kadın Römorkör Kaptanı, Dümeni Başında
röpdeneme2
Prof. Dr. Sencer İmer ile Türkiye'de Demir - Çelik Sanayisinin Değerlendirmesi
thumbs_b_c_edf5aed117b870772be9ac2eff6dbd14
Türkiye’nin Mühendis Kızları Geleceği Aydınlatacak