Ligament, hasar görmesi halinde önemli sağlık sorunlarına yol açan bir bağ dokusu. Lisans öğrencisi Elif Saatçioğlu, Marmara Üniversitesi Nanoteknoloji ve Biyomalzemeler Uygulama ve Araştırma Merkezinde yapay ligament üretmeyi başardı.
Ligament, eklem bölgelerinden kemikleri birbirine bağlayan ve dizde en sık hasar alan bağ dokusu. Tedavisi de uzun ve zorlu bir süreç gerektiriyor. Marmara Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Öğrencisi Elif Saatçioğlu da Nanoteknoloji ve Biyomalzeme Uygulama ve Araştırma Merkezinde (NBUAM) yaptığı çalışmayla, hasarlı ligament dokusunun yerini alabilecek sentetik yapay ligament dokusu üretmeyi amaçladı. Çalışmasında ona rehberlik eden Marmara Üniversitesi Doktora Öğrencisi Songül Ulağ ve NBUAM Müdürü Doç. Dr. Oğuzhan Gündüz’ün desteğiyle çalışmasını başarıyla tamamladı.
Doğal ligament dokusuna alternatif bir yaklaşım olabileceği kanıtlandı
Saatçioğlu, NBUAM’da yapılan çalışmaların makalelerde yayımlandığını gördüğünde merakının arttığını, “Üstüne ne katabilirim” diye düşünmeye başladığını anlatıyor. Bu süreçte danışmanı Ulağ ile birlikte ilgilerini çeken tendom ve ligament yaralanmaları üzerine yoğunlaşarak, doğal ligamente alternatif bir yapay ligament üretme fikrini geliştirmişler. Saatçioğlu bu çalışmaya, ürettikleri malzemenin insan vücudunda kullanılabileceği ve kas hastalıklarına çare olabileceği umuduyla başladığını söylüyor. Yaklaşık bir yıl alan çalışma sürecinde ilk iş, doğal dokuyu taklit edebilecek malzemeleri seçmek olmuş.
Çalışmanın sonucunda üretilen yapıların doğal ligament dokusuna alternatif bir yaklaşım olabileceği kanıtlanmış ve çalışma Q1 kategorisinde bulunan, bilimsel etki faktörü yüksek European Polymer Journal dergisinde yayımlanmak üzere kabul edilmiş.
Bu çalışma ileride bir ürüne dönüşebilir
Doç. Dr. Oğuzhan Gündüz; üretilen yapay ligamentin hücre uyumunu destekleyen bir malzemeden yapıldığını, dolayısıyla vücut içinde kullanılabilir olduğunu, ileride gerekli çalışmalar yapılırsa ürüne dönüşebileceğini anlatıyor. Songül Ulağ ise bu çalışmaların hem hastaların yaşam kalitesini artırmak, hem de ülkemize katkıda bulunmak için insanların kullanabileceği yapılara, ürünlere dönüşmesinin önemli olduğunu ekliyor.
Bu merkezlerin üniversitelerde önemli bir yeri var
Merkeze gelmesiyle yapay ligament çalışmasına başlayan lisans öğrencisi Saatçioğlu gibi, NBUAM’da doktorasını sürdüren Ulağ da özellikle nanoteknoloji ve doku mühendisliği alanında çok şey öğrendiğini anlatıyor. Burada yaptığı çalışmalarla bilgi birikimine katkı sağlarken, ürüne dönüştürme konusunda da potansiyel kazandığını ifade ediyor.
Gündüz, bu merkezde yoğun bir şekilde bilimsel araştırmaların sürdüğünü, sanayi iş birliğinin güçlü olduğunu, ulusal ve uluslararası projelerde yer aldıklarını ve 10’a yakın ülke ile iş birliği kurduklarını anlatıyor. Bu merkezde sadece araştırmacılarla değil öğrencilerle birlikte hareket ettiklerini belirtiyor. Nanoteknoloji ve biyomalzemenin disiplinler arası çalışma ortamı yarattığını, bu nedenle farklı branşlardan akademisyen ve öğrencileri bir araya getirerek, farklı alanlarda yoğunlaşan bir çalışma merkezi haline gelmeyi amaçladıklarını da ekliyor.
Kaynak: TRTHABER